Paylaş
Bize Danışın
BlogDiz

Diz Anatomisi

Diz eklemi, vücudun ağırlığını taşıyan ve günlük hayatta birçok hareketi yapmamızı sağlayan en büyük eklemdir. Diz eklemi yapısında bulunan menisküsler, bağlar, kıkırdak dokusu gibi anatomik yapılar birlikte mükemmel bir uyum içinde çalışır. Bu yapılarda meydana gelen herhangi bir hasar veya yaralanma diz ağrısı sorunu olarak ortaya çıkabilir.

Diz eklemi; vücudun ağırlığını taşıyan ve yürüme, çömelme, merdiven inme-çıkma gibi günlük hayatta pek çok işlevi yapılmasını sağlayan en büyük eklemimizdir. Yürürken diz eklemine vücut ağırlığının 3 katı yük biner, çömelirken bu yük 5 katına, koşarken ise 10 katına kadar çıkabilir. Tüm bu hareketliliği ile birlikte vücut yükünü de taşıması nedeni ile toplumda diz ağrısı sık görülen bir sorundur. Diz anatomisi, diz eklemiyle ilişkili hastalıkların tanı ve tedavisinde önem taşımaktadır.

İçindekiler:

Diz Anatomisi

Diz eklemini oluşturan yapılardaki anatomik bozukluklar başta diz ağrısı gibi yakınmaların ve eklem sağlığıyla ilgili ciddi sorunların kaynağını oluşturur. Bu nedenle, diz eklem anatomisi, diz eklemiyle ilgili hastalıkların tanısı ve doğru tedavi yöntemlerinin belirlenebilmesi için oldukça önem taşımaktadır. Diz eklemi; kemikler, eklem kıkırdağı, eklem zarı, menisküsler, kaslar, kirişler ve bağlardan oluşur.

Diz Eklem Yapısı

Diz eklemi tibiofemoral (uyluk ile kaval kemikleri arasındaki eklem) ve patellofemoral (diz kapak ile uyluk kemiğinin oluşturduğu eklem) olmak üzere iki ayrı eklemden oluşur. Tibiofemoral eklem ayrıca medial (iç taraf) ve lateral (dış taraf) olmak üzere iki farklı bölüme ayrılır.

diz eklem yapısı

Tibiofemoral eklem dizi kıvırma ve uzatma hareketinin yapılmasını sağlar. Dizin bu hareketleri esnasında kaval kemiği içe ve dışa doğru dönme hareketi yapar. Sağlıklı bir dizde 120 derece kıvırma hareketi ve tam 0 derece olacak şekilde de düz uzatma hareketi yapılabilir.

Diz Bölgesindeki Kemikler 

Uyluk kemiği (Femur): Kalçayı dize bağlayan vücudumuzun en uzun kemiğidir. Uyluk kemiğinin diz bölgesinde iç ve dış kondil adı verilen iki ayrı bölümü vardır. Dizler birbirine değdiği zaman, iç kondiller (medial femoral kondil) birbirine dokunur. Dış tarafta bulunan femurun dış kondili (lateral femoral kondil) olarak adlandırılır.

Kaval kemiği (Tibia): Diz eklemini ayak bileğine bağlayan kemiktir. Diz ekleminde tibianın iç ve dış eklem yüzeyleri (tibial plato) uyluk kemiğinin iç ve dış kondillerinin karşısına denk gelerek temel eklem yapısını oluştururlar. 

diz eklem yapısı

Diz kapağı kemiği (Patella): Dizin önündeki küçük ve yassı kemiktir. Uyluk kemiğinin kondilleri arasında troklea adı verilen sığ bir oluk üzerinde kayarak hareket eder. Dizin ekleminin ön tarafını korur. Ön uyluk kaslarındaki gerilimi aşağıya ileterek dizin kıvrılmasını ve düz uzatılmasını sağlar. Patellanın arka yüzündeki kıkırdak, 4-5 mm kalınlığında olup, vücudun en kalın kıkırdağıdır.

Baldır kemiği (Fibula): Diz ekleminin yapısına direkt olarak katılmasa da eklemle ilgili dış yan bağ gibi bazı yapıların tutunma yeri olması nedeni ile önemlidir. Kaval kemiğinin dış tarafında bulunur ve ayak bileği ile eklemleşir.

Diz Eklem Kıkırdağı

Diz eklemini oluşturan kemiklerin yüzeyleri kıkırdak ile kaplıdır. Kıkırdak sert kauçuk kıvamında parlak beyaz bir dokudur. Eklemi oluşturan kemik uçlarını sarıp örten pürüzsüz kaygan kıkırdak dokusu hem yüklenmeye karşı dayanıklılık hem de hareketlerde kolaylık sağlar.

Kıkırdak dokusunun damarlanması yoktur, bu nedenle iyileşme potansiyeli zayıftır. Kıkırdak besin ve oksijen ihtiyacını eklemin sinovyal sıvısından karşılar. Kıkırdak yapısı %65-80 su, %10-20 kollajen ve %10 proteinden oluşur. İçeriğindeki bol su sayesinde yüklenmeler karşısında kolayca şekil değiştirip, yük kalkınca tekrar eski haline dönebilmektedir. Yaşlanma ve eklem kireçlenmesi durumlarında kıkırdak yapısının içeriğinde değişiklikler meydana gelir.

Diz Eklem Zarı

Eklem zarı olan sinovyadan eklem sıvısı salgılanır. Bu berrak hafif sarı olan sinovyal sıvı eklemde hareket sırasında sürtünmeyi azaltır. Sinovyal sıvı kıkırdağın beslenmesini ve yağlanmasını sağlayarak eklemin rahatça hareket edebilmesine yardımcı olur. Eklem sıvısı normal ve dengeli olduğunda kıkırdak yüzeyi son derece kaygandır. Bu kayganlık doğal ve rahat eklem hareketine izin verir. Ancak eklem zarını etkileyen hastalıklar veya eklem içi çeşitli mekanik sorunlarda sinovyal sıvının içerik, yoğunluk, akışkanlık ve miktarında değişiklikler oluşur. Bu durum eklemde kayganlığın bozulmasına neden olarak hareket zorluğuna yol açar.

Menisküsler

Diz eklemini oluşturan kemik yüzeyler yapısal olarak yassı ve birbiri ile uyumsuzdur. Bu uyumsuzluğu dengelemekte en önemli görev kıkırdak ve menisküslere düşer. Menisküsler, dizde yapısal uyumu desteklerken, aynı zamanda dize binen yükün daha geniş alana yayılıp dağılmasını sağlar ve adeta bir yastıkçık gibi gelen darbeleri emerler. Böylece dize binen yükü taşıyan kıkırdak yüzeyler, fibroelastik yapısı olan menisküsler tarafından korunarak desteklenir.

menisküs yapısı

Medial menisküs dizin iç kısmında, lateral menisküs ise dizin dış tarafındaki tibiofemoral eklem aralığında bulunur. İç ve dış menisküsler kaval kemiğinin eklem yüzeyi olan tibial platolar üzerine yerleşiklerdir.  Menisküslerin dış kenarlarının damarlanması iyi olduğu için buradaki yırtıklar cerrahi olarak onarıldığında iyileşirken, kanlanmanın olmadığı iç taraftaki yırtıklarda iyileşme olmaz. Menisküsün yırtılması, yıpranması veya çıkarılması durumunda diz eklemine gelen ağırlığın yeterince dağıtılamaması ve emilememesi, daha küçük bir alana daha fazla yük binmesine yol açar. Binen yükün ve basıncın artışı ise kıkırdağının aşınmasına ve zamanla da eklemde kireçlemeye yol açar.

Diz Bölgesindeki Bağlar

Bağlar (ligament) ise her iki ucu kemiğe yapışan, esneklikleri kısıtlı olan, yapıları sabitleyen sert liflerdir. Kirişler kastan kemiğe uzanıp, yapışırken, bağlar kemikten kemiğe tutunurlar. Diz eklemini sinovyal zar üzerinden saran kapsül farklı bölgelerde kalınlaşarak bağ işlevi de göstermektedir. Dizde bulunan bağlar kişinin yürürken, zıplarken, çömelirken diz ekleminin sabit kalmasını sağlayan yapılardır.

diz bölgesindeki bağlar

Ön çapraz bağ: Dizin dönme hareketini kısıtlar ve kaval kemiğinin öne kaymasını engeller.

-Arka çapraz bağ: Dizde uyluk ve kaval kemiklerine bağlanarak kaval kemiğin arkaya kaymasını engeller.

-İç yan bağ: Diz ekleminin içe doğru açılmasını engelleyerek ekleminin dayanıklılığına katkıda bulunur.

-Dış yan bağ: Dizin dış yan tarafında bulunur ve eklemin dışa doğru açılmasını engeller.

Diz Bölgesindeki Kaslar

Diz ekleminin ve diz kapağının günlük hareketler sırasında sabit kalıp, kaymamasını sağlayan yapılar; kaslar, kirişler ve bağlardır. Kaslar ekleme hareketi yaptıran güçlü, esnek yapılardır. Kiriş (tendon) ise kasları kemiğe bağlayan uçlardır ve esnek, sert lifli olup gerilime dayanabilirler. Kirişler ve kaslar birlikte çalışıp çekme kuvveti uygulayarak eklemlerin hareket etmesini sağlarlar.

diz bölgesindeki kaslar

-Kuadriseps kası: Uyluk ön tarafında bulunan, dört ayrı kasın bileşiminden oluşan ve dizi düz tutmamızı sağlayan kasımızdır. Leğen kemiğinden uyluğun ön yüzü boyunca uzanır ve kirişi ile diz kapağı üzerinden kaval kemiğinin üst-ön tarafına yapışır.

-Hamstring kası: Uyluk arka tarafında üç farklı kastan oluşan bir yapıdır. Dizi kıvırmamızı, ayağı kalçamıza doğru çekmemizi sağlar. Ayak topuğunun kalçaya değmesini sağlayan kastır.

Randevu için tıklayınız

Kayhan Turan

Op. Dr. Kayhan Turan, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanıdır. Uzmanlık alanları arasında Robotik Protez Cerrahisi, Eklem Protezi, Artroskopik Cerrahi, Regeneratif Ortopedi ve Spor Ortopedisi bulunmaktadır. Aynı zamanda, Robotik Ortopedi Cerrahi Derneği'nin (ROCD) başkanı ve İstanbul Atlas Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bursa'daki Robotik Ortopedi Cerrahi Merkezi ile Turan Turan Sağlık Grubu'nun medikal direktörüdür.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu