Diz eklemi, vücudun ağırlığını taşıyan ana eklemlerinden biridir ve çok fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalabilir. Yaralanma ve zedelenmeler, hastalıklar, başarısız ameliyatlar ve yaşlanmanın normal etkileri, zamanla kötüleşen diz ağrılarına neden olur. Diz ağrısı yaşayan her birey, bu ağrıların; iş, sosyal hayat ve günlük hareketler esnasında ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini bilir. İleri derece diz kireçlenmesi olan kişilerde diz ağrısı, otururken ve dinlenme halindeyken bile devam eder. Diz kireçlenmesinin neden olduğu hasar ilerledikçe ağrı ve dizde sertlik gibi yakınmalar da artar. Kilo kaybı gibi yaşam tarzı değişiklikleri başlangıçta geçici rahatlama sağlasa da zamanla ağrı geri döner. Ağrı kesici ilaçlar artık fayda sağlamadığında, diz eklemindeki sinirlere yani geniküler sinirlere uygulanan enjeksiyon yöntemleri ile yapılan sinir bloğu, ağrıların giderilmesinde alternatif bir yol sağlar.
Diz kireçlenmesi olan kişiler için, geniküler sinirlerin yani diz sinirlerinin ilettiği ağrı sinyalleri dayanılmaz hale gelebilir. Diz sinir bloğu, dizde ağrıya neden olan sinir sinyallerini bloke etmek amacıyla uygulanır. Sinir blokajı, eklem ağrılarını önlemek veya kontrol etmek için uygulanan bir çeşit duyumsuzlaştırma yöntemidir. Bu işlem, öncelikle radyofrekans ablasyon tedavisine aday olan hastalar için ilk adım olarak kullanılabilir; sinir bloğu enjeksiyonuna iyi yanıt veren hastalar genellikle daha uzun süreli ağrı kesici etki sağlayan radyofrekans ablasyon ile ağrı tedavisine devam eder.
Diz Sinir Blokajı Nasıl Yapılır?
Sinir bloğu, küçük iğneler ile enjeksiyon yoluyla ağrıya neden olan sinirlerin uyuşturulduğu bir işlemdir. Bu enjeksiyon işlemi, iğnenin uygun şekilde yerleştirilmesini sağlamak için ultrason veya skopi eşliğinde gerçekleştirilir. İşlem genellikle 5-10 dakika sürer. Bu enjeksiyonun amacı; ağrılı bölgeyi besleyen siniri bloke etmek ve ağrıyı ortadan kaldırmaktır. İşlemden hemen sonra oluşabilecek herhangi bir uyuşma anesteziye bağlıdır ve birkaç saat içinde geçecektir. Bazı durumlarda soruna neden olan sinire ulaşmak için iğnenin derine ulaşması gerekir. Bu da geçici olarak rahatsızlık hissi verebilir, bu nedenle iğnenin doğru şekilde yerleştirilmesi önemlidir.
Sinir bloğu işleminden sonra, diz ağrınızın önemli ölçüde azaldığını hissedersiniz. Enjeksiyon işleminden sonra kendinizi hazır hissettiğinizde normal aktivitelerinize dönebilirsiniz. Başarılı bir sinir bloğu enjeksiyonu ile diz ağrılarınız ve ağrı kesici ilaçlara olan ihtiyacınız önemli ölçüde azalacaktır.
Sinir bloğu enjeksiyonu için şu adımlar izlenir:
- Enjeksiyon bölgesi temizlenir.
- Enjeksiyon alanını uyuşturmak için lokal anestezi kullanılır.
- Anestezi etkisini gösterdikten sonra, doktorunuz ilgili bölgeye iğne yerleştirir. Bu işlem iğneyi yönlendirmeye ve ilacı doğru bölgeye dağıtmaya yardımcı olmak için ultrason eşliğinde yapılır.
- İğnenin doğru yerleştirildiği onaylandıktan sonra lokal anestezik ilaç enjekte edilerek sinir bloğu uygulanır.
- Tüm prosedür yaklaşık 30 dakikadan az sürede gerçekleştirilir.
Diz Sinir Bloğu Enjeksiyonunun Etkisi Ne Kadar Sürer?
Sinir bloğu enjeksiyonunun etkileri genellikle geçicidir. Her bireyin durumu, ağrıları ve diz anatomisi farklıdır; bununla birlikte, sinir bloğu enjeksiyonları genellikle tekrarlar halinde uygulanır ve elde edilen sonuçlara göre tedavi tamamlanır. Ağrıların rahatlama süresi hastadan hastaya değişir. Bazı hastalarda ise enjeksiyondan sonra fayda sağlanamayabilir. Sinir blokları ağrınızı hafifletmeye yardımcı olmazsa, doktorunuz büyük ihtimalle farklı bir tedavi önerecektir.
Diz Sinir Bloğunun Riskleri Nelerdir?
Enjeksiyonlar hassas bir iğne yerleştirme tekniği kullanılarak yapıldığında, riskler nadiren ortaya çıkar. Diz sinir bloğu işlemi güvenilir ve çok az risk taşıyan bir yöntemdir. Ancak, nadir görülse de olası risklerin farkında olmak her zaman önemlidir. Sinir bloğu ile ilişkili en yaygın riskler şunlardır:
- İğnenin yanlış yerleştirilmesi,
- Beklenmedik kanama,
- İlaç alerjisi,
- Enfeksiyon,
- Sinir hasarı,
- Kötüleşen ağrı,
- Bacak kasında güçsüzlük veya uyuşma
Bununla birlikte, aşağıdakilerden herhangi birini yaşarsanız, doktorunuza başvurmayı ihmal etmeyin:
- Enjeksiyon bölgesinde şiddetli veya ilerleyen ağrı,
- Aşamalı olarak kötüleşen veya 8 saatten uzun süren bacak zayıflığı,
- Enjeksiyon yerlerinde şiddetli veya ilerleyen kızarıklık, şişme veya akıntı,
- Ateş, titreme, mide bulantısı veya kusma.
Diz Sinir Bloğu Enjeksiyonu ile Hangi Durumlar Tedavi Edilebilir?
Akut veya kronik ağrılar yaşayan hastalar, ağrıyı dindirmek için sinir bloğu enjeksiyonu yaptırabilir. Omurgayla ilişkili bel ve sırt ağrılarının yanı sıra kronik ve akut ağrıların sıklıkla görüldüğü diğer bölgeler; boyun, kalça, bacaklar ve kollardır. Sinir bloğu ile yaygın olarak tedavi edilen durumlar şöyledir:
► Diz kireçlenmesi: Diz eklemindeki aşınma ve yıpranmadan kaynaklanan diz kireçlenmesinin neden olduğu ağrıların giderilmesinde sinir bloğu enjeksiyonu kullanılabilir.
► Kronik diz ağrıları: Kronik diz ağrısına tendinit, yaralanma, kireçlenme, gut veya diğer durumlar neden olabilir. Bu eklem hasarlarının neden olduğu ağrıları dindirmek için sinir bloğu enjeksiyonu uygulanabilir.
► Kronik bel ve bacak ağrısı: Genellikle bu ağrılar ilk önce bel bölgesinde algılanır; ilerleyen dönemlerde bacağa doğru yayılabilir. En az 6 ay süren şiddetli bel ve bacak ağrılarının en önemli nedeni omurga ve omurilikle ilgili sorunlardan oluşur. Bu kronik ağrılar için de sinir bloğu enjeksiyonu uygulanabilir.
► Tam veya kısmi diz protez ameliyatı sonrası :Ameliyat sürecinin başarılı bir şekilde geçmesi kadar ameliyat sonrası ağrısız bir iyileşme dönemi de hasta için çok önemlidir. Diz protezi ameliyatlarından sonra oluşabilen ağrıları dindirmek için sinir bloğu enjeksiyonları yapılabilir. Böylece hastalar ağrısız bir iyileşme süreci geçirebilirler.
► Ameliyat uygun olmayan durumlarda: Bazı hastalar için ameliyat bir tercih olmayabilir ya da hastalar ameliyat için uygun aday olmayabilir. Bu durumlarda ağrılar için sinir bloğu enjeksiyonu uygulanabilir.
Diz Sinir Bloğu Enjeksiyonu Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
Sinir bloğu enjeksiyonu sonrası enjeksiyon yapılan bölge geçici olarak uyuşabilir. Bu nedenle, enjeksiyondan sonra ilk kez ayağa kalkarken veya yürürken yardım almalısınız. Tedavi sonrası günün geri kalanında dinlenmeli ve doktorunuzun size verdiği talimatlara uymayı ihmal etmemelisiniz. Enjeksiyon sonrası, ağrınızı, hareket seviyenizi ve dizinizdeki şişlik, kızarıklık gibi belirtileri birkaç hafta boyunca izlemeniz önemlidir, çünkü bu gözlem, doktorunuzun daha ileri tedaviyi planlamasına yardımcı olacaktır.
Radyofrekans Ablasyon Tedavisi Nedir?
Ağrı kesici ilaçlar, fizik tedavi ve steroid enjeksiyonları denediniz ve diz ağrınız hala devam mı ediyor? Kireçlenmenin neden olduğu uzun süreli ağrılar için ameliyat dışı tedaviler işe yaramadığında, kendinizi yıpranmış hissedebilirsiniz. Ancak, sinir bloğu tedavisinde olumlu yanıt alan hastalarda daha uzun süreli rahatlama sağlamak için ikinci adım olarak radyofrekans ablasyon tedavisi (RF) uygulanmaktadır. Radyofrekans ablasyon, ağrılı bir eklemi çevreleyen duyu sinirlerini bir anlamda ‘’kapatarak’’ ağrı sinyallerinin beyne ulaşmasını önlemek için bir radyofrekans akımı uygulanmasıdır. Belirli sinirleri hedefleyerek beyne ağrı sinyalleri gönderme yeteneklerini geçici olarak kapatmak için radyo dalgaları tarafından üretilen ısı kullanılır. Radyofrekans dalgaları belirli sinirlere iletilerek yüksek ısı ile sinirler bloke edilir ve ağrıya neden olan duyusal sinyaller engellenir, böylece hastanın o bölgede ağrı hissetmemesi sağlanır. Radyofrekans ablasyon tedavisi, diz gibi büyük bir eklemi veya omurgadaki gibi küçük eklemleri tedavi etmek için kullanılabilir.
Diz ağrısında ameliyat dışı tedavi seçeneklerinden biri olan radyofrekans ablasyon uygulaması özellikle son yıllarda uygulanan etkin bir tedavi yöntemidir. Bu işlem, ağrının derecesine ve süresine göre 1 ile 4 seans arası uygulanır ve etkisi 6 ay ile 18 ay arası devam eder.
Radyofrekans Ablasyon İşleminin Riskleri Nelerdir?
Hem sinir bloğu enjeksiyonu hem de radyofrekans ablasyon tedavisinde; kanama, enfeksiyon ve uygulama yapılan bölgenin çevresindeki dokularda hasar oluşma riski söz konusudur. Ancak bu riskler nadiren görülür. Doktorunuz küçük iğneler kullanarak kanama riskini azaltır ve bu işlem steril bir ortamda yapıldığında enfeksiyon riski en aza iner.
Radyofrekans Ablasyon Hangi Durumlar İçin Uygulanır?
Radyofrekans ablasyon tedavisi; diz kireçlenmesinin erken evresinde olan hastalarda, kireçlenme dışı diz ağrılarında ve ileri seviye diz kireçlenmesinde çeşitli nedenlerle ameliyat olamayan hastalarda tercih edilir. Bu işlem, diz protez ameliyatı sonrası devam eden ağrıyı tedavi etmek için de kullanılabilir. Radyofrekans ablasyon tedavisi, çoğu zaman diz içi trombositten zengin plazma (TZP), hiyaluronik asit yada ağrı kesici ilaç enjeksiyonları ile beraber kullanılır. Aşırı kilolu hastalarda ise hareket ederken oluşan ağrıları önleme amaçlı, fizik tedavi ve egzersizlerle beraber uygulanır. Diz çevresinde enfeksiyon olan hastalar ise radyofrekans ablasyon tedavisi için uygun değildir.
Genellikle radyofrekans ablasyon tedavisi uygulanan durumlar şunlardır:
- Bel ve sırt ağrıları,
- Boyun ağrıları,
- Diz ağrıları,
- Artritin neden olduğu eklem ağrıları
Radyofrekans Ablasyon Tedavisinin Avantajları Nelerdir?
- Minimal invaziv bir yöntemdir; hastada ameliyat kesisi olmaz.
- İşlem süresi kısadır.
- İşlem sonrası hasta günlük yaşamına devam edebilir.
- Hasta ciddi bir ağrı veya acı hissetmez.
Ağrı Tedavisinde ‘’Kriyoanaljezi’’ Nedir?
Soğuk terapisi olarak da bilinen kriyoanaljezi ağrı tedavisi için kullanılan dizde sinir bloğu uygulamalarından biridir. Tıbbi tedavide düşük sıcaklıkların ağrıyı kesme amacı ile hastaya uygulanması anlamına gelir. Bu tedavide ağrıya neden olan duyusal sinirler dondurulur, böylece ağrı hissinin beyne iletimini engelleyerek hastanın o bölgede ağrı hissetmemesi sağlanır. Ağrılı bölgeye soğuk uygulamanın ağrı kesici etkisi eski zamanlardan beri bilinmektedir. Kriyoanaljezi, çok sayıda ağrılı durum için kullanılabilir.
Kriyoanaljezi Nasıl Uygulanır?
Kriyoanaljezi tedavisinde, öncelikli olarak ağrıya sebep olan sinir belirlenir. Ardından ultrason eşliğinde hedef noktalar saptanır. Özel bir cihazdan geçirilen basınçlı gazın yardımıyla, bir iğne ile diz çevresindeki diz sinir uçları dondurularak bloke edilirler. Donma, sinir hücrelerinin yapısında bozulmaya neden olur, ancak bağ dokusu sağlam kalır ve sinirin yenilenmesine izin verir. Bu nedenle gerekirse işlem tekrar uygulanabilir. Tedaviden sonraki ilk 3 gün kriyoanaljezi uygulanan bölge aşırı zorlanmamalı ve hasta fazla ayakta kalmamalıdır. 1-2 hafta içinde ağrıda belirgin azalma hissedilir ve etki 6-12 ay süresince devam eder.
Tedavilere yanıt vermeyen diz ağrıları yaşıyorsanız ve bu ağrılar günlük hayatınızı engelliyor, sizi yapmak istediklerinizden alıkoyuyorsa sinir bloğu enjeksiyonu ağrınızın kaynağını teşhis etmeye yardımcı olabilir. Radyofrekans ablasyonve kriyoanaljezi gibi etkili tedavi yöntemleri ile siz de ağrısız rahat bir nefes alabilirsiniz.
Kas kemik ve eklem sağlığınızı korumak ve güvenilir tedavi yöntemleri için Op. Dr. Kayhan Turan ve uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.
Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Elinize sağlık.
Merhaba Levent Bey, yorumunuz için teşekkür eder. Sağlıklı günler dileriz…
çok başarılı ve kaliteli bir makale olmuş güzellik sırlarım olarak teşekkür ederiz.
Merhaba Ramazan Bey değerli yorumunuz ve güzel düşünceleriniz için biz teşekkür ederiz. Sağlıklı günler dileriz…
Merhaba normal hayata kaç gun sonra dönülebilir diz için radyo frekansdan ve diz içi enjeksiyondan sonra
Merhaba Emine Hanım öncelikle geçmiş olsun. Size yardımcı olmak isteriz. Sağlık probleminiz ve tedaviniz hakkında sizi doğru bilgilendirme sağlayabilmemiz için yakın zamana ait tetkiklerinizi değerlendirmemiz gerekiyor. Yakın zaman dizinize ait yaptırmış olduğunuz tetkiklerinizi 0505 999 1 777 numaralı hattımızdan bizimle paylaşmanız durumunda değerlendirme sağlayıp sizi bilgilendirebiliriz. Sağlıklı günler dileriz…