Bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında demans (bunama) ve şeker hastalığından sonra en hızlı artış gösteren durum osteoartrit yani kireçlenmedir. Verilere göre dünyada 242 milyon kişi hareketlerde kısıtlılığa neden olacak şekilde diz ve kalça kireçlenmesi yaşıyor.
Kireçlenme başta diz ve kalça ağrıları olmak üzere, hareket güçlüğü, yürüme zorluğu, dizde şişlik gibi birçok soruna neden oluyor. Tedavi için bazı hastalara eklem protez ameliyatı önerilirken bazı hastalara ilaç tedavisi, egzersiz, fizik tedavi, eklem içi enjeksiyon uygulamaları gibi tedaviler öneriliyor. Ameliyat olmak istemeyen çoğu hasta diz kireçlenmesinde enjeksiyon uygulamalarına yöneliyor.
Peki diz kireçlenmesinde ameliyat tek seçenek mi ya da dize enjeksiyon uygulamaları, kök hücre ve PRP (veya TZP olarak bilinen trombositten zengin plazma) tedavileri gibi yöntemler her zaman çözüm sağlıyor mı?
Diz ve kalça kireçlenmesinin tedavisinde eklem protez ameliyatları her zaman ilk seçenek değildir ve ameliyat dışı tedavi seçenekleriniz de bulunur. Diz ağrılarını rahatlatmak ve doku onarımını sağlamak için kök hücre, PRP (trombositten zengin plazma (TZP)) gibi yenileyici tedaviler, eklem içi kortizon enjeksiyonları veya kriyoanaljezi gibi birçok ameliyatsız tedavi yöntemi vardır.
Rejeneratif tıp yani yenileyici tıp; hasar gören veya işlevini yitiren dokuyu onarmak için fonksiyonel hücreleri uyaran, doğal iyileşme sürecini canlandıran bir yöntemdir. Kök hücre uygulamaları, PRP (trombositten zengin plazma) enjeksiyonları, proloterapi gibi tedaviler, kas-iskelet sisteminde onarıcı hücrelerin uyarılmasına ve iyileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olur. Başta eklem kireçlenmesi ve kıkırdak hasarları olmak üzere pek çok kemik, kas, eklem ve bağ sorunlarında rejeneratif enjeksiyon yöntemleri uygulanabilir.
Rejeneratif uygulamalarda hastaya uygulanan solüsyon yine hastanın kendi doğal kanı veya dokusundan elde edildiği için, vücudun ret etmesi veya alerjik yan etki yapması gibi durumlar meydana gelmez.
Ancak, kireçlenme ve eklem hasarı ileri aşamadaysa, yakınmalarınız gittikçe artıyorsa bu yöntemler her zaman başarılı sonuç vermeyebilir ya da sadece geçici rahatlık yaşayabilirsiniz. Bir noktadan sonra eklem protez ameliyatı kaçınılmaz hale gelir.
Kireçlenme, eklem ağrılarının en yaygın nedenidir. Eklemde koruyucu görev yapan kıkırdak doku hasar gördüğünde ve kemikler birbirine sürtünmeye başlayıp aşındığında osteoartrit (kireçlenme) meydana gelir. Sağlıklı bir eklemde ‘’hiyalin kıkırdak’’ denilen kıkırdak yapısı kayganlaştırıcı görev görür, kemikler arasında sürtünmeyi azaltır ve eklem üzerine binen yükü dağıtır. Hiyalin kıkırdak kendi kendini onaramaz ve hasar gördüğünde aşamalı olarak parçalanır, bu da diz ağrıları, dizde sertlik ve hareketlerde kısıtlılık ile sonuçlanır.
Kıkırdak hasarı ile birlikte kireçlenme ilerledikçe eklem ve kemik yapısı da bozulur. Hastalar genellikle, kireçlenme tedavisi için ameliyattan kaçınır ve başka tedavi yöntemleri araştırmaya başlar. Bu tedavi yöntemleri içinde kıkırdak dokuyu ve hasarlı eklem bölgesini onarmak için uygulanan kök hücre ve PRP enjeksiyonları önemli yer tutar. Ancak bunlar sizin için uygun tedaviler mi?
PRP Tedavisi Sizin İçin Uygun Bir Seçenek Mi?
PRP tedavisinin (trombositten zengin plazma-TZP), ağrıları azalttığı ve eklem fonksiyonlarını iyileştirdiği bilinse de PRP enjeksiyonu, kireçlenme belirtilerini her zaman ameliyatla aynı derecede hafifletmeyebilir veya sorunu çözmeyebilir. PRP tedavisi, eklemdeki hasara bağlı olarak tamamlanması haftalar veya aylar içinde gerçekleşecek doğal bir yenilenme süreci başlatır.
PRP tedavisi basit, ağrısız şekilde rahatlıkla yapılabilir. İşlemler hastadan kan almayla başlar ve rutin bir kan testi gibi az miktarda kan alınır. Santrifüj denilen bir makine ile tedavi sürecinde kullanılmaya hazır konsantre trombosit açısından zengin plazma (PRP) elde edilir.
PRP’nin oluşturulmasını takiben ağrı kaynağı olduğu belirlenen ve uygun şekilde iyileşmeyen yaralı tendon, ligament, kas, eklem veya diske PRP enjekte edilir. Genel olarak PRP enjeksiyonları ağrılı değildir; bununla birlikte, rahatsızlık seviyesi, tedavi edilen vücudun kısmına bağlıdır. Eklem içine yapılan enjeksiyonlar minimal rahatsızlığa sahiptir. Eklem, kemik veya kaslarda PRP enjeksiyonunun etkileri yaklaşık üç ayda fark edilebilir ve tedavi altı ila dokuz ayda tamamlanır. Bu süreçte yeterli iyileşme görülmezse başka bir enjeksiyon gerekebilir.
PRP tedavisi; ilaçlar veya fizik tedavi ile hafifletilebilen orta derecede eklem ağrısı yaşayan kişilerde fayda sağlayabilir. Ancak PRP tedavisinin her hasta için başarılı sonuç vereceği söylenemez. Şiddetli kıkırdak hasarı ve ileri derece kireçlenme yaşayan kişiler PRP tedavisi için iyi bir aday değildir. Bu durumda genellikle diz protez ameliyatı gerekir.
Kök Hücre Tedavisi Sizin İçin Uygun Bir Seçenek Mi?
Kök hücre tedavisi yenileyici tedavi yöntemlerinden biridir. Kök hücreler, hiyalin kıkırdak dahil birçok farklı doku türüne dönüşme potansiyeline sahip, vücudumuzda doğal olarak oluşan hücrelerdir. Eklem kıkırdağı yaralanmaları, tendon hasarı ve yumuşak doku yaralanmaları gibi spor yaralanmaları, diyabetik ayak yaralarının tedavisi ve eklem kireçlenmelerinin ameliyatsız tedavisinde faydalı sonuçlar alınmaktadır.
Ancak her vücut kök hücre tedavisine farklı yanıt verebilir ve işlemin eklem ağrılarını hafifletme başarısı hastanın durumuna göre farklılık gösterebilir. Kök hücre tedavisi ağrıyı azaltmaya yardımcı olsa da kıkırdak hücrelerinin parçalanmasına neden olan hasarı tedavi etmek için tek seferlik bir kök hücre tedavisinden daha fazlası gerekecektir.
Bağ dokusu ve diğer yumuşak doku onarımının yanı sıra iyileşme sürecini ilerletmek için genellikle ikinci bir tedaviye ihtiyaç duyulur. Eklemdeki hasara bağlı olarak bazen destekleyici tedaviler ve tekrarlayan kök hücre enjeksiyonları gerekebilir.
Kök hücre tedavisinin klinik sonuçlarının şimdiye kadar umut verici olduğu kanıtlanmıştır. Ancak kök hücre tedavisi kanser hastaları, enfeksiyonlu hastalar ve kanla ilgili tıbbi sorunları olan hastalar için uygun bir tedavi olmayabilir. Ayrıca eklem hasarının ilerlediği durumlarda, eklem içine yapılan kök hücre enjeksiyonunun, hasarı ‘tamamen tersine çevireceğine’ dair bilimsel bir kanıt yoktur.
Kireçlenme ileri seviyedeyse ve yakınmalarınız şiddetliyse kök hücre tedavisi ile uzun vadeli başarılı sonuçlar almak zor olabilir. Şiddetli eklem ağrılarıyla mücadele ediyorsanız ve ameliyattan kaçınmak istiyorsanız, kök hücre tedavisinin sizin için kabul edilebilir bir alternatif olup olmayacağı konusunda doktorunuza danışmanız gerekir.
PRP ve kök hücre tedavileri, vücudunuzun doğal olarak iyileşmesine yardımcı olan yöntemlerdir ve sonuçlar her hasta için farklı olabilir. Geleneksel tedavi yöntemleriyle karşılaştırıldığında her iki teknik de oldukça yenidir. Bunların dışında proloterapi, nöroproloterapi, Kriyoterapi ile dizde sinir bloğu uygulaması, eklem içi kortizon enjeksiyonları gibi seçenekler ağrı tedavisinde başarılı yöntemlerdir.
Diz kireçlenmesinin erken dönemlerinde eklem içi enjeksiyonların ağrıyı hafifletebildiğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Ancak her bir tedavi yönteminin işlevselliği ve her hasta için başarı oranı farklıdır.
Eklem protez ameliyatları da her ameliyat gibi önemli bir karardır ve hastaların ameliyat kararından önce dize iğne uygulamaları gibi alternatif yollar araması doğaldır. Ancak tedaviye karar verirken doğru bilgi edinmek önemlidir. Diz ve kalça kireçlenmesinde yardımcı tedaviler başarısız olduğunda ve ameliyat geciktirildiğinde eklem hasarı ilerleyerek ağrıların artmasına ve hareketlerin daha çok kısıtlanmasına yol açabilir. Kişinin yaşam kalitesinin etkilendiği bu noktada diz protez ameliyatı düşünülmelidir.
Ameliyata alternatif olarak düşünülen dize enjeksiyonları, ciddi kireçlenme olan durumlarda eklemi onarmayı başaramaz. Kireçlenme seviyesi doktorlar tarafından genellikle 1-4 arasında derecelendirilir. Kıkırdak kaybı görünür duruma geldiğinde, kemikler birbirine yaklaşıp eklem boşluğu daralmaya başladığında kireçlenme seviyesi 2 veya daha üzeri dereceye sahip demektir.
Kök hücre veya PRP enjeksiyonları gibi alternatif yöntemler, bu seviyeden önce yani eklem boşluğu daralmadan önce etkili olabilir. Ancak tüm kıkırdağın aşındığı ve kemiklerin birbirine sürtünerek hasarın oluştuğu daha ileri aşamalar ‘’son aşama kireçlenme’’ olarak değerlendirilir. İleri seviye kireçlenmede enjeksiyon yöntemleri diz ağrılarını hafifletse bile tam anlamıyla başarılı olmaz. Bu durumda en güvenilir ve uzun vadeli çözüm diz protez ameliyatıdır. Diz ve kalça protez ameliyatlarında hasarlı eklem yüzeyi protez denilen yapay bir eklem ile değiştirilir. Böylece kireçlenmenin neden olduğu yakınmalar giderilir.
Birçok hasta eklem protez ameliyatından önce alternatif tedavilerin çoğunu denese de diz kireçlenmesinde enjeksiyon uygulamaları çoğunlukla erken dönemde önerilir. Diz kireçlenmesinde ameliyat gerektiren durumlarda alternatif tedavilerin uygulanması kireçlenme sürecini durdurmaz veya ağrı gibi belirtileri kalıcı şekilde hafifletmez. Bu süreçte maddi kayıpların yanında hem tedaviye olan inanç ve hem de zaman kaybedilir. Zamanla eklemdeki hasar daha da ilerleyebilir ve tedavi süreci büyük ölçüde zorlaşır. Bu nedenle tedavide zamanlama ve tercihler önemlidir.
Diz kireçlenmesi tedavisinde ameliyat tercihi veya enjeksiyon gibi diğer uygulamaların ne kadar başarılı olacağı yakınmalarınızın şiddetine, kireçlenme durumuna ve güvenilir bir doktor kontrolüne bağlıdır.
Diz kireçlenmesi sorunu yaşıyorsanız size uygun tedavi yöntemlerini öğrenmek ve tedaviye bir an önce başlamak için Op. Dr. Kayhan Turan ve uzman ekibimize ile iletişime geçebilirsiniz. Diz protez ameliyatına ihtiyacınız olup olmadığını Diz Ağrınızı Değerlendirme Testi (Oxford) yaparak da öğrenebilirsiniz.