Diz kireçlenmesi, özellikle ilerleyen yaşla birlikte artarak dizde ağrı, tutukluluk ve hareket güçlüğüne neden olan diz ekleminin yapısal bozukluğudur. Zaman içinde kişinin günlük aktivitelerini kısıtlamasına yol açan önemli bir sorun haline gelir. Diz kireçlenmesine kesin çözüm ve kireçlenmeyi tamamen yok edecek bir tedavi günümüzde mevcut değildir. İlaç, egzersiz, fizik tedavi, eklem içine enjeksiyon gibi tedavilerden fayda görülmediğinde diz protezi ameliyatı gündeme gelir.
Diz ekleminin daha ciddi hasar görmemesi ve kişinin başta diz ağrısı olmak üzere yakınmalarını gidermek için diz kireçlenmesinde doğru tedavinin doğru zamanda uygulanması önemlidir. Diz Ağrısı Değerlendirme Testini yaparak dizinizin durumunu, diz kireçlenmesinin şiddetini ve diz protezi ameliyatına ihtiyacınız olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
Diz Kireçlenmesi Nedir?
Diz kireçlenmesi yıllar içinde eklem kıkırdağının yıpranıp bozulması ile ileri yaşlarda ortaya çıkabileceği gibi, diz ağrısına neden olan hastalık, yaralanma, zedelenmeler sonrasında erken yaşta diz kireçlenmesi başlayabilir.
Sağlıklı bir dizde, tüm eklem bileşenleri uyum içinde çalışır. Dizdeki bir yapının zedelenmesi halinde ise bu uyum bozulur. Bu durumda diz ağrısı, şişlik, hareket kısıtlılığı, kaslarda güçsüzlük gibi yakınmalar ortaya çıkar. Basit bir zedelenmede kısa sürede iyileşme olursa diz ekleminde sorun kalmayabilir.
Ancak belirgin hasar veya uzun süren sorunlarda eklemdeki diğer yapılar da olumsuz etkilenince dizin kinematik dengesi bozulur. Böylece başta kıkırdak olmak üzere tüm destekleyici yapılarda yıpranma başlar. Kıkırdaktaki yıpranma ve aşınma sonucu diz kireçlenmesi gelişir.
Zamanla artan kireçlenme nedeni ile diz eklemi yapısında belirgin bozulma oluşur. Bu durumda ileri derecede diz kireçlenmesi olan kişiler yürüyemez, çömelemez hatta ayakta duramaz hale gelebilir.
Son aşama böbrek veya karaciğer yetmezliği hastalarında uygulanan organ transplantasyon ameliyatları gibi, kireçlenme sonucu diz eklem yetmezliği oluşmuş kişilere de eklem protez ameliyatı yapılmaktadır.
Diz Kireçlenmesi Kimlerde Daha Sık Görülür?
Diz kireçlenmesi ile ilgili yapılan çalışmalar ilerleyen yaşla birlikte toplumda görülme sıklığının arttığını göstermektedir. Günümüzde 65 yaş üstünde bu oran %35’dir. Diz eklem kireçlenmesi kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülmektedir. Bunun nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte yapısal ve hormonal faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir.
Araştırmalar bazı kişilerin genetik olarak diz kireçlenmesine yatkınlık gösterdiğini düşündürmektedir. Bu nedenle ailesinde diz kireçlenmesi olanların olmayanlara göre diz kireçlenme riskinin daha fazla olduğu söylenebilir. Yaş, cinsiyet, genetik yatkınlık gibi özellikler kişinin elinde olmayan yani değiştirilemeyen risk faktörleridir.
Diz eklem kireçlenmesini önleyebilecek veya seyrini hafifletebilecek, kişinin değiştirebileceği risk faktörleri de vardır. Kişiler bunları bilip dikkat edip kendilerini diz kireçlenmesi ve şiddetli diz ağrısından koruyabilirler.
Diz kireçlenmesi risk faktörleri:
- Şişmanlık (Obezite): Vücut ağırlığının her 0,5 kg artışı dizlere 1,5-2 kg ek yük binmesine neden olur.
- Diz çökme gerektiren meslekler: çiftçilik, yer döşeme işçiliği gibi çömelme ve dize yüklenmenin fazla olduğu işler.
- Bazı sporlar: Futbol, basketbol, kayak gibi sporlarda dizin zorlanma ve zedelenme oranı daha fazladır.
- Travma ve zedelenmeler sonrası tekrarlama: Bir kez zedelenme olanlarda tekrar olma riski hiç olmayanlara göre daha fazladır.
- Kaslarda güçsüzlük veya esneklik kaybı: Özellikle sporcularda kaslar arasındaki güç dengesi bozulduğunda veya kaslarda esneklik kaybı, kısalık olduğunda dizde zedelenme ve yaralanma riski artar. Bu nedenle antrenman programlarının her sporcuya özel dikkatli hazırlanması ve uygulanması gerekir. Herhangi bir nörolojik hastalık veya yaralanma sonucu kalça, diz ve ayakta deformasyon sonucu gelişen bacak kas güçsüzlüğü de dizin daha kolay zedelenip yıpranmasına yol açar.
Diz Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir?
Diz eklem kireçlenmesi sonucu oluşan diz ağrısı, kireçlenmenin derecesi ile bağlantılı olarak spor yapmak gibi kompleks aktivitelerden basitçe bir sandalyeden kalkmaya ve yürümeye kadar birçok harekete engel oluşturup, günlük hayatta kişinin hareket kısıtlılığına neden olur. Diz kireçlenmesi belirtileri ve yakınmalar genellikle şunlardır;
- Diz ağrısı
- Dizde şişlik
- Yürümede zorluk
- Çömelip kalkmakta zorluk
- Merdiven inip çıkmakta zorluk
- Diz hareketlerinde kısıtlılık, tutukluk
- Hareket sırasında dizde çıtırtı sesi
- Diz üstü uyluk kaslarında zayıflık
- Diz ekleminde şekil bozukluğu
- Bacakta şekil bozukluğu
Diz eklem kireçlenmesi yavaş seyreden ancak ilerleyici bir durumdur. Diz kireçlenmesi olan hastalar en fazla diz ağrısından yakınırlar. Diz ağrısı başlangıçta uzun süre ayakta kalındığında veya yürüyüş sonrasında başlar, dinlenince ve ağrı kesici ilaçlar ile geçer.
Zamanla daha kısa süreli hareketlerde de dizde ağrı olmaya başlar ve daha uzun sürer. Ağrı kesici ilaçlar eskisi kadar etkili olmamaya başlar.
Kireçlenme ilerleyince diz ağrısı süreklilik kazanır, bazen yatarken bile devam eder, ilaçlara hiç yanıt vermez olur. Erken dönem diz kireçlenmesinde uzun yürüyüş veya sportif aktivitelerde zorlanma yaşanabilir. Ancak diz ekleminde kireçlenmenin şiddeti arttıkça sokağa çıkmak, kısa mesafe yürümek veya komşuya gitmek bile sıkıntılı hale gelmeye başlar. İleri derecede diz kireçlenmesi durumunda ise kişiler evde günlük temel gereksinimlerini yapmakta bile zorluk yaşar, bu nedenle destek ve yardıma ihtiyaç duyarlar.
Diz kireçlenmesi Tanısı Nasıl Konur?
Diz kireçlenmesi tanısı hastanın fiziksel muayenesi ve tahlil, röntgen, MR gibi tetkikler sonucu konur. Diz ağrısı muayenesi sırasında öncelikle hastanın yakınması ve tıbbi geçmişi hakkında bilgi alınır. Diz ekleminin muayenesi ve hastanın yürüyüş, çömelme kalkma gibi hareketleri değerlendirildikten sonra bulgulara göre tahlil, diz röntgeni, manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi tetkikler istenebilir.
Diz kireçlenmesi olanlarda rutin kan tahlil sonuçlarının normal olması beklenir. Ancak altta yatan romatizmal hastalık, enfeksiyon veya bu gibi durumların varlığından şüphelenildiğinde çeşitli kan tahlillerinin yapılması gerekir. Diz ekleminde belirgin şişlik olduğunda dinamik ultrason ile hem diz eklemi değerlendirilir hem de diz içindeki sıvı bir enjektör ile boşaltılıp laboratuvara incelemeye gönderilebilir.
Diz eklem kireçlenmesi olan hastaların röntgen görüntülerinde eklem aralığında daralma, eklem kenarında sivri kemik çıkıntıları (osteofit), eklemin altındaki kaval kemikte beyazlık (skleroz) kistik yapılar gibi değişiklikler izlenir.
Diz kireçlenmesi, diz kapağı kemiğinin altında (patellofemoral eklem) veya tibiofemoral eklemde (uyluk kemiği ile kaval kemiği arasında) veya her ikisinde de olabilir. Diz kapağı altındaki kireçlenmede düz yolda yürürken yakınmalar kısmen daha az iken, merdiven inip-çıkarken, çömelip-kalkarken daha belirgindir. Tibiofemoral eklem kireçlenmesinde ise ağrı ayakta kalındığında ve yürüyüş sırasında daha belirgindir. Tibiofemoral eklemde kireçlenme iç tarafta ise bacakta parantez ( ) şeklinde eğrilik gelişirken, dış tarafında ise bacaklarda çarpı X şeklinde bir görünüm oluşabilir.
Diz Kireçlenmesi Tedavisi
Günümüzde diz kireçlenmesine kesin çözüm ve tedavi yöntemi henüz bulunmamıştır. Ancak diz kireçlenmesinde eklemdeki sorunun derecesine göre uygulanabilecek olan, ağrıyı hafifletmeye ve hareketleri iyileştirmeye yönelik çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Diz kireçlenmesi tedavisi kişinin yaşına, vücut ağırlığına, beklentisine, ağrısının şiddetine, kireçlenmenin nedeni ve derecesine göre değişmektedir. Ameliyatsız tedavi seçenekleri ve cerrahi tedavi olmak üzere farklı diz kireçlenmesi tedavi yöntemleri bulunmaktadır.
Diz Kireçlenmesi Ameliyatsız Tedavi
Diz kireçlenmesi tedavisinde ameliyat her zaman ilk seçenek olarak düşünülmez. Hastanın Ameliyat, diz kireçlenmesi tedavisi için her zaman ilk ve tek seçenek olarak değerlendirilmez. Kireçlenmenin eklemde neden olduğu hasara ve kişinin şikayetlerine göre öncelikle ameliyatsız tedavi seçenekleri önerilebilir. Diz kireçlenmesinde ameliyat dışı tedavi yöntemleri şunlardır:
- Dize yük bindiren hareketlerden kaçınma
- Kilo verme
- İlaç tedavisi
- Fizik tedavi ve egzersiz
- Baston, dizlik, tabanlık kullanımı
- Eklem içi hyalüronik asit enjeksiyonu
- TZP-PRP, kök hücre uygulamaları
- Eklem içi kortizon iğnesi
- Kriyoterapi ile sinir blokları
Hafif veya orta dereceli diz kireçlenmesi olanlarda ilaç, fizik tedavi ve egzersiz ile ağrı ve dizdeki hareket zorluğunun azaltabileceği bilinmektedir. Diz kireçlenmesi tedavisinin hastanın yaşam tarzına uymasını sağlamak ve hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için bu karar verme sürecinin her aşamasında hasta ile iş birliği içinde olmak gerekir.
Kilo Verme
Şişmanlık diz kireçlenmesine neden olabilen ve aynı zamanda diz ağrısı yakınmasını arttıran önemli bir sorundur. Bu nedenle, diz kireçlenmesine ne iyi gelir sorusuna ilk önerilerden biri fazla kilolu olan hastaların kilo vermesi olmaktadır.
En güçlü ve en önemli eklemlerden biri olan diz eklemi, vücudun ağırlığını taşımaya yardımcı olur ve hareket sırasında sizi dengede tutar. Aşırı kilolu veya obez olmak dizlere daha fazla baskı uygulayarak diz yaralanması veya diz kireçlenmesi riskini artırır.
Aşırı şişmanlık diz protezi ameliyatlarından sonraki komplikasyon ve başarısızlık riskini de arttıran bir durumdur. Zayıflamanın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. İdeal kiloya ulaşamasa da hastaların 3-5 kilo bile vermesi dizdeki ağrının kısmen azalmasına katkısı olur.
İlaç tedavisi
Diz kireçlenmesinin ağrı, yürümede zorluk ve hareket etme yeteneğinin kısıtlanması gibi yakınmalara neden olduğu durumlarda çeşitli ağrı kesici ilaçlar önerilir. Bu ilaçlar genellikle parasetamol, ibuprofen, diklofenak içeren kremler ve haplardır.
Bu ilaçlar dizdeki ağrı ve sertliği azaltarak dizin hareketini kolaylaştırabilmekte ve kişilerin aktif kalmalarına yardımcı olabilmektedir. Bu nedenle birçok kişi bu ilaçları uzun süre kullanmak istemektedir. Ancak, bu tip ilaçlar yan etkilere sahip olabileceğinden doktor kontrolünde kullanılması gerekir.
Parasetamol orta dozlarda güvenlidir, ancak yüksek dozlarda uzun süreli kullanımda karaciğer hasarı ile bağlantılıdır. Naproksen, diklofenak vb. ilaçlar yüksek tansiyon, baş ağrısı, mide ülserine ve böbrek hastalığı gibi yan etkilere neden olabilir. Diz kireçlenmesi hastanın genel sağlık durumu, yaşı ve bu ilaçlar ile etkileşime girebilecek diğer ilaç kullanımına göre ağrı kesici ilaçlar doktor tarafından seçilip, hastaya önerilir.
Diz kireçlenmesi Egzersizleri
Diz kireçlenmesi tedavisinde en önemli adımlardan biri diz kireçlenmesi için egzersizlerdir. Diz Diz
Diz kireçlenmesi tedavisinde en önemli adımlardan biri diz kireçlenmesi için egzersizlerdir. Diz kireçlenmesi uygulanan fizik tedavi ve egzersiz programları ile diz ağrısı kontrol altına alınıp, diz çevresindeki kaslar güçlendirilerek hastaların daha rahat yürümeleri ve hareket etmeleri sağlanmaya çalışılır.
Fizik tedavi sırasında kullanılan çeşitli cihazların hem ağrı azaltıcı hem de kasları uyarıcı etkisi vardır. Beraberinde yapılan diz kireçlenmesi egzersizleri ile kasların güçlendirilmesi diz eklemi için daha fazla destek sağlar.
Diz çevresi kaslarda belirgin zayıflığı olanlarda veya dizdeki bağların yetmezliği durumlarında dizlik kullanılması gerekebilir. Değişik dizlik tipleri olduğu için hastanın durumuna göre doktorunun önerdiği özelliklerde olan dizlik seçilmelidir. Ayrıca diz ağrısı olan kişiler için hem solunum ve kalp-damar sistemini güçlendiren hem de dize yük binmesini azaltan su içi egzersiz ve yüzme gibi aktiviteler önerilir.
Diz kireçlenmesi Enjeksiyon Tedavileri
Diz kireçlenmesinde bazı durumlarda uygulanan eklem içi enjeksiyonların uzun süreli ağrı kesici etki sağladığı ve böylelikle hastaların daha rahat hareket ederek aktif kalmalarına yardımcı olduğu bilinmektedir, ancak bu enjeksiyonlar herkes için uygun olmayabilir.
Diz kireçlenmesi tedavi yöntemleri arasında bulunan enjeksiyon tedavileri şunlardır:
Dize Kortizon Enjeksiyonu
Kortikosteroidler, eklemdeki yangı ve şişliğin neden olduğu ağrıyı hafifletmede etkili olan güçlü anti-inflamatuar ilaçlardır. Bazı durumlarda diz içine kortizon ilacı enjekte edildiğinde uzun süreli rahatlama sağlayabilir. Dizde kireçlenmeye bağlı sıvı birikmesi olduğunda hastanın ağrısı hareket zorluğu artar. Böyle bir durumda steril şartlarda ve uygun teknikle diz eklem içindeki sıvı bir iğne yardımıyla boşaltılıp, mikrobik iltihap olmadığı saptanarak dize kortizon iğnesi yapılabilir.
Diz kireçlenmesinde ekleme yapılan kortizon iğnesi tedavi edici değildir ama hastanın ağrısını giderip daha rahat yürümesini sağlayabilir. Bu etki duruma göre birkaç ay veya birkaç hafta devam edebilir. Diz eklemi içine kortizon iğnesi çok sık kullanılırsa, dizdeki kıkırdak ve bağ dokuların zayıflamasına neden olabilir. Bu nedenle diz kireçlenmesinde yılda 3 defadan fazla ekleme kortizon iğnesi yapılması önerilmemektedir.
Dize Hyaluronik Asit Enjeksiyonu
Sağlıklı diz eklemi, sinovyal sıvı adı verilen az miktarda jel benzeri bir madde içerir. Sinovyal sıvı, aktivite sırasında eklemi tamponlayan ve kayganlaştıran hyaluronik asit adı verilen bir bileşen içerir. İnsanlar yaşlandıkça, hyaluronik asit parçalanarak eklem sıvısının daha ince olmasına ve kayganlaştırıcı ve amortisör olarak daha az etkili olmasına neden olabilir. Diz eklem kireçlenmesinde sinovyal sıvıdaki değişiklikleri gidermek için diz eklemine hyaluronik asit ürünü enjekte edilmesinin bazı kişilerde rahatlama sağladığı görülmekle birlikte uzun vadede etkisinin zayıf olduğu saptanmıştır.
Dize trombositten zengin plazma (TZP) enjeksiyonu
Diz kireçlenmesinde trombositten zengin plazma enjeksiyonu, hem diz ağrısını hafifletebilir hem de hasarlı yumuşak dokularda iyileşmeyi teşvik edebilir. Enjeksiyon, yaralı dokunun daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilecek, diz içine trombosit açısından zengin plazma (TZP, PRP) adı verilen hastanın kendi kanında bulunan trombosit adı verilen doğal kan hücrelerinden oluşur.
Trombositler, bir yaralanmadan sonra salgıladıkları maddeler ile dokuların iyileşmesine yardımcı olur. Bu faktörlere iyileşmeyi uyaran büyüme faktörleri denir. Diz kireçlenmesinde eklem içine uygulanan TZP enjeksiyonlarındaki sıvı yüksek miktarda trombosit ve büyüme faktörleri içerir. Böylece kireçlenmenin yarattığı diz eklem içindeki olumsuz ortam düzeltilerek dokuların iyileşebileceği sağlıklı bir ortam oluşturulur.
Sonuçta hem diz ağrısı azalırken hem de eklem içi yapılarda iyileşme hızlanır. Özellikle hafif ve orta derecedeki kireçlenmede yararlılığı daha belirgindir.
Bu yöntemde, hastanın kol damarından bir miktar kan alınır ve ardından trombosit ve büyüme faktörlerini diğer kan bileşenlerinden ayırmak için santrifüj denilen bir makinaya yerleştirilir. İşlem sonucunda elde edilen trombositten zengin bu sıvı doğrudan hastanın diz eklemine iğne ile verilir.
TZP etkisi hemen hissedilmez, genellikle iki ila altı hafta içinde olumlu etkileri ortaya çıkar. Dize belli aralıklar ile 3-4 defa tekrarlanan TZP enjeksiyonun kireçlenmenin kötüleşmesini yavaşlatabileceği konusunda olgu bildirimleri vardır. TZP ve kök hücre enjeksiyonları hastanın kendisinden elde edilen doğal sıvılar olduğu için ilaçlar gibi yan etkileri yoktur, alerji yapmazlar ve tekrarlanmasının zararı yoktur.
Diz Kireçlenmesinde Kök Hücre Enjeksiyonu
Kök hücreler, herhangi bir hücre tipine dönüşebilmeleri bakımından benzersizdir. Diz kireçlenmesinde de eklem içine verildiğinde hasarlı dokuyu onarmaya yardımcı olan hücreleri aktifleyerek iyileşmeye yardımcı olurlar. Diz kireçlenmesinde diz içine enjekte edildiğinde, kök hücreler hasarlı kıkırdağın yeniden büyümesini ve iyileşmesini teşvik edebilir.
Kök hücre enjeksiyonları da eklemdeki yangıyı azaltabilirler. Eklem kireçlenmesinde kök hücrelerin tam olarak nasıl çalıştığı halen araştırılmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda kök hücre enjeksiyonunun ağrı ve şişliği azalttığını ve iyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olabileceğini saptanmıştır.
İşlem ameliyathane şartlarında hastanın leğen kemiğinden özel bir şırınga ile elde edilen kemik iliğinin alınması ile başlar. Kök hücreler alınmadan önce bu bölge tamamen uyuşturulur, ancak işlem hafif rahatsızlığa neden olabilir. Santrifüj makinasında kök hücreler kemik iliğindeki kan ve diğer maddelerden ayrıştırılır. Elde edilen kök hücreden zengin sıvı doktor tarafından diz eklemi içine enjekte edilir.
Diz kireçlenmesinde kök hücre tedavisi hemen sonuç vermez. Zamanla, yenileyici etkileri hasarlı dokuların iyileşmesine yardımcı olabilir. Çoğu kişi, iki ila altı hafta sonra ağrısının azaldığını ve çok daha rahat hareket ettiğini hisseder. Dize yapılan kök hücre enjeksiyonundan 6 ay-1yıl sonra hastanın durumu değerlendirilerek, enjeksiyon yinelenebilir.
Diz Kireçlenmesi Kriyoterapi İle Sinir Bloğu
Diz kireçlenmesi ameliyatsız tedavi yöntemlerinden biri kriyoterapi ile sinir bloğudur. Diz eklem çevresindeki ağrı hissini taşıyan duysal sinirlere uygulanan kriyoterapi ile hastalara ağrısız uzun bir dönem sağlanabilir.
Ağrı duyusunu beyine taşıyan duysal sinir uçları, diz bölgesinde kriyoterapi ile dondurularak ağrı hissinin beyine iletimi engellenir. Böylece hastanın diz eklem kaynaklı ağrıyı hissetmemesi sağlanır. Özel bir cihazdan geçirilen basınçlı gazın bir iğne ile diz çevresindeki geniküler sinir uçlarını dondurması sağlanır.
Diz kireçlenmesinde kriyoterapi tedavisi, dizdeki hedef noktalar saptanarak yapılmaktadır. Bu hedef noktaların belirlenmesinde ise floroskopi veya ultrason kullanılmaktadır. Op. Dr. Kayhan Turan ve ekibi tarafından radyasyon riski olmaması nedeniyle ultrason eşliğinde kriyoterapi işlemi uygulanmaktadır. İşlem için hastayı anestezi ile bayıltmak veya sedatize etmek gerekmez.
Ultrason eşliğindeki kriyoterapi uygulaması lokal cilt anestezisi ile yapıldığı için, hasta işlem sırasında iğnenin batma hissi dışında ciddi bir ağrı hissetmez. Hasta işlemden hemen sonra kalkıp yürüyebilir, yalnızca ilk 3 gün aşırı zorlamaması ve fazla ayakta kalmaması önerilir. Genellikle 1-2 hafta içinde dizdeki ağrıyı hafifleten etkisi belirginleşir. kriyoterapinin sağladığı bu etki 6-12 ay süresince devam eder ve gerekirse işlem tekrar uygulanabilir.
Diz Kireçlenmesi Ameliyatı
İlaç, fizik tedavi ve diğer tedavi uygulamaları diz ağrısını hafifletmiyorsa, ortopedi uzmanları diz kireçlenmesinin neden olduğu ağrı, tutukluk, hareket kısıtlılığı ve yürüme zorluğunu ortadan kaldırıp kişinin hareketliliğini geri kazandırmak için cerrahi tedavi önerebilir.
Cerrahi tedavi yöntemleri hastanın durumuna göre farklılık göstermektedir. Ameliyatlar bölgesel anestezi veya hastanın tamamen uyutulduğu genel anestezi yöntemiyle yapılabilir. Ameliyat öncesinde tüm seçenekler hakkında hastaya bilgi verilerek en iyi cerrahi tedavi yaklaşımı belirlenir.
Diz eklem kireçlenmesinde ameliyatsız yaklaşımla uygulanan tedavilere rağmen ağrısı geçmeyen ve günlük hareketleri kısıtlanan kişilere cerrahi tedavi önerilir. Bu aşamada her hastanın durumuna uygun ameliyat seçenekleri gündeme gelir. Tüm ameliyatların bazı riskleri ve olası yan etkiler vardır. Ameliyattan önce hasta ile bu konular hakkında görüşülüp, sözlü ve yazılı bilgi olarak bilgilendirme yapılır.
Diz kireçlenmesinde ameliyat yöntemleri şunlardır:
Artroskopi (Kapalı eklem cerrahisi)
Artroskop küçük kalem büyüklüğünde minyatür içinde video kamera olan bir alettir. Aletin içinden ekleme ışık yansır ve görüntü dış ekrana aktarılır. Bu skop diz eklemine 5mmlik küçük bir kesi yapılarak sokulur.
Tanısal artroskopi ile eklem içinin görüntüsünü ekranda izlenerek diz eklemindeki problemleri teşhis etmek mümkündür. Aynı seansta gerekirse açılacak diğer küçük deliklerden sokulan aletler ile girişimsel artroskopi yapılarak gerekli cerrahi işlemlerde uygulanır. Başlıca avantajı küçük kesi ile işlem yapıldığından iyileşme süresini çok daha kısa olmasıdır.
Diz eklem kireçlenmesi zemininde gelişmiş takılmaya yol açan menisküs yırtıklarına diz artroskopisi ile müdahale edilir. Ayrıca artroskopi ile kireçlenmeli eklemdeki kıkırdaktan kopmuş parçalar temizlenip, bozuk kıkırdak yüzeyler düzeltilerek sürtünmenin nisbeten azalması sağlanabilir. Belirgin eklem kireçlenmesi olan hastalarda artroskopinin başarısı sınırlı kalmaktadır.
Kıkırdak Greftleme (Kıkırdak yaması)
Diz eklem kıkırdağındaki hasarlı bir alanı doldurup kapatmak için dizin yük taşımayan başka bir kısmından alınan sağlıklı kıkırdak dokusu veya bir doku bankasından alınan kıkırdak parçası ile yapılır. Bu cerrahi işlem diz ekleminin genel olarak sağlıklı olduğu ancak küçük bir bölgede kıkırdak hasarı olan genç hastalarda tercih edilir.
Sinovektomi (Eklem Zarının Çıkarılması)
Romatizmal eklem hastalığına bağlı veya tekrarlayan sinovit nedeniyle kalınlaşmış, bozulmuş sinovyal zarın, eklemdeki ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığını azaltmak amacıyla cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
Osteotomi (Kemiğin Kesilmesi)
Bazen diz ekleminin bir tarafındaki zarar diğer tarafına oranla daha fazladır. Böyle durumlarda kaval veya uyluk kemiğinden kama şeklinde kemik parçası kesip çıkarılabilir. Buna osteotomi denir. Osteotomide amaç dizde kireçli taraftaki basıncı azaltacak şekilde yük dağılımını değiştirmektir. Bu uygulama ile hastanın ağrısı hafifler ve hareketlerinde artış olur. Diğer eklem bölgesinde de kireçlenmesi olanlar, dizde aşırı şekil bozukluğu olanlar, sigara içenler ve 60 yaş üstü hastalarda bu ameliyat önerilmemektedir.
Diz Eklem Protezi
Daha ilerlemiş diz kireçlenmesi durumlarında ise kısmi veya tam diz protezi ameliyatları yapılır. Günümüzde diz protezi ameliyatları ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Tam ve Kısmi Diz Protezi Ameliyatı
Belirgin eklem kireçlenmesi olanlarda diz eklemindeki hasarlı kıkırdak ve kemik yüzeyler kesilip çıkarılır ve yerine metal ve plastikten oluşan yapay eklem yüzeyli parçaların (protez implantları) takılması işlemidir. Femur ve tibianın uçlarının her biri düz bir metal parçası ile değiştirilir. Cerrah, bu metal bileşenlerin arasına bir parça esnek ve uzun ömürlü plastik yerleştirir. Bu, ağırlık taşıyan bir yüzey görevi görür ve tam hareket aralığına izin vermek için kıkırdağın koruyucu işlevini taklit eder.
Dizde iki türlü protez cerrahisi uygulanabilir; geleneksel el ile yapılan cerrahi yöntem ve robotik yardımla yapılan ameliyatlar. Robotik diz protezi cerrahisi ortopedide modern teknolojinin sağladığı olanakların kullanıldığı önemli bir gelişmedir.
Ayrıca diz protezi ameliyatında kireçlenmenin etkilediği alanlara göre tam veya kısmi olmak üzere farklı protez ameliyatları uygulanabilir.
Kısmı Diz Protezi
Dizdeki 3 eklem (iç tibiofemoral, dış tibiofemoral, patellofemoral) bölgesinden yalnız birinde veya ikisinde kireçlenme varsa Kısmi Diz Protezi uygulanır. En sık iç taraftaki tibiofemoral eklem bölgesine kısmi protez uygulanır. Tam diz protezine göre daha küçük bir alana müdahale edildiği için, kesi daha küçük, iyileşme daha kolaydır. Diğer diz eklem bölgelerinde de hasar olduğunda, belirgin şekil bozukluğu varlığında veya arka çapraz bağ yırtığı durumunda kısmi diz protezi ameliyatı başarılı olmamaktadır.
Tam Diz Protezi
Dizde kireçlenme her üç eklem yüzeyini de etkilemiş, yaygın ve belirgin olduğunda tam diz eklem protez ameliyatı yapılmalıdır. Bu ameliyatta hedef kişinin hastalanmadan önceki kendi eklem şekil ve açısına uygun bir protez yerleşimini sağlamaktır.
Her bireyin diz eklem yapısı farklılıklar gösterir. Hatta aynı kişinin iki dizi dahi yapısal olarak birebir aynı değildir. Diz eklem protez cerrahisi ne kadar kişinin kendi orijinal eklem yapısına uyularak yapılırsa, klinik sonuçlar da o kadar başarılı olacaktır. Diz kireçlenmesinde tedaviyi geciktirmek eklemdeki hasarın ilerlemesine, diz ağrısı ve hareket kısıtlılığı gibi yakınmaların artmasına ve tedavi sonrası iyileşme sürecinde zorluklara neden olabilir.
Diz kireçlenmesi tedavisinde hastaya özel kişiselleştirilmiş yöntemler ve son teknolojilerin kullanıldığı tedavi seçeneklerimiz hakkında ayrıntılı bilgi ve randevu için bize ulaşabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Diz kireçlenmesine ne iyi gelir?
Kireçlenmeye bağlı gelişen diz ağrısı ve hareketlerde zorlanma gibi yakınmaların şiddetini azaltmak için ameliyat dışında çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Diz kireçlenmesine iyi gelen yöntemlerden bazıları fizik tedavi ve egzersiz, kilo vermek, ağrı kesici ilaçlar, soğuk-sıcak uygulaması ve diz kireçlenmesi egzersizleri olarak sayılabilir.
Hastaya uygun olarak belirlenen fizik tedavi ve egzersiz programları kasları güçlendirerek kireçlenmeden kaynaklanan ağrıyı hafifletmede yardımcı olmaktadır. Diz kireçlenmesine iyi gelen ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olan bir diğer yöntem sıcak-soğuk uygulamasıdır. Ağrılı eklem bölgesine ısı uygulamak kasların gevşemesine yardımcı olmakta, soğuk uygulamak ise eklemdeki iltihabı, şişliği ve ağrıyı azaltabilmektedir.
Dizi zorlayan hareketlerden kaçınmak, yardımcı cihaz kullanımı, eklem içi kortizon enjeksiyonu, trombositten zengin plazma ve kök hücre gibi enjeksiyon yöntemleri, diz çevresi sinir blokları ve kriyoterapi gibi yöntemler de diz kireçlenmesine iyi gelen ve yakınmaları azaltmak için uygulanabilen yöntemlerdir.
Ancak, diz kireçlenmesi şiddetinin ve yakınmaların kişiden kişiye değişebileceği, bu nedenle hastaya özgü tedavi planı oluşturulması gerektiği unutulmamalıdır.
Diz kireçlenmesine yürüyüş iyi gelir mi?
Hafif ve orta yoğunluktaki egzersizlerin kas gücünü ve esnekliği artırarak diz kireçlenmesine iyi geldiği bilinmektedir. Bu egzersiz türlerinden biri de yürüyüş yapmaktır. Düzenli yapılan yürüyüşler eklemlere aşırı yük bindirmeyen düşük etkili bir aktivite olduğundan diz kireçlenmesi olan birçok hasta için fayda sağlayabilmektedir. Ayrıca, düzenli yürümek sağlıklı kiloyu korumaya yardımcı olmakta böylece fazla kilolar nedeniyle diz eklemine binen yükün artması önlenmektedir.
Diz kireçlenmesi olan hastalarda eklemdeki hasarın durumuna göre genellikle başlangıç olarak günde 10–15 dakika hafif yürüyüşler önerilmektedir. Bu süre zamanla 30 dakikaya çıkarılabilir. Ancak, ağrı veya acı, eklemde şişlik, sertlik gibi yakınmaların arttığı durumlarda ya da dizin fazla zorlandığı hissedildiğinde yürüyüşe devam edilmemesi önerilir. Uzun mesafe ve yoğun tempodaki yürüyüşler diz kireçlenmesinin ilerlemesine neden olabilir.
Diz kireçlenmesi egzersizleri nelerdir?
Egzersiz yapmak diz kireçlenmesi olan pek çok hasta için zor olabilmektedir. Ancak, düzenli egzersizin eklem sağlığını korumada ve kireçlenmeden kaynaklanan diz ağrısını hafifletmede son derece etkili olduğu bilinmektedir. Diz kireçlenmesi egzersizleri; kas ve kemik gücünü artırır, dengeyi geliştirir, çevre dokunun güçlenmesine yardımcı olarak kemikler için destek sağlar ve sağlıklı kilonun korunmasını sağlar. Böylece, egzersiz yapmak diz ağrısı yakınmalarının şiddetini azaltmaya ve diz hareketlerinin daha kolay yapılmasına yardımcı olmaktadır.
Diz kireçlenmesi egzersizleri dizdeki hareket açıklığını artırmaya yönelik egzersizler, güçlendirme egzersizleri ve aerobik egzersizler gibi farklı türlerde olabilir. Ancak, diz kireçlenmesi egzersizleri için bir plan oluşturmadan önce mutlaka doktora danışılması gerekmektedir. Kireçlenmenin şiddetine göre hasta için uygun olan egzersizler değişiklik gösterebilmektedir.
çok yararlı bir paylaşım olmuş teşekkür ederim çok işime yarıcak.
Merhaba Nurhan Hanım değerli yorumunuz için biz teşekkür ederiz. Sağlıklı günler dileriz…
32 yaşındayım travma ve kilo ile birlikte her iki dizde kireçlenme tanısı kondu, bu kadar detaylı ve açıklayıcı bilgi göremedim. En azından yolun başında bu bilgilerle neler yapmam gerektiğini gördüm teşekkürler hocam.
Merhaba Mehmet Bey öncelikle geçmiş olsun. Size yardımcı olmak isteriz. Evet. Size en doğru tedavi ile ilgili bilgilendirme sağlayabilmemiz için Tetkiklerini 0505 999 1 777 numaralı whatsapp hattımızdan bizimle paylaşmanız durumunda inceleyip sizi bilgilendirebiliriz. Sağlıcakla kalın…
Saygı değer doktur bey ben iyne yaptırdım ayağım şisdi ödem oldu şu aldılar çok ağrıyor ne yapa bilir yürüyemiyorum bana yardımcı olursanız çok memnun olurum teşekkür ederim
Merhaba Sevgi Hanım öncelikle geçmiş olsun. Size yardımcı olmak isteriz. Sağlık probleminiz ve tedaviniz hakkında sizi doğru bilgilendirme sağlayabilmemiz için yakın zamana ait tetkiklerinizi değerlendirmemiz gerekiyor. Yakın zaman dizinize ait yaptırmış olduğunuz tetkiklerinizi 0505 999 1 777 numaralı hattımızdan bizimle paylaşmanız durumunda değerlendirme sağlayıp sizi bilgilendirebiliriz. Sağlıklı günler dileriz…
Hayırlı günler. Diz için yalnızca kıkırdak ameliyatı yapılıyor mu. Siz yapıyor musunuz
Merhaba Aysel Hanım öncelikle geçmiş olsun. Size yardımcı olmak isteriz. Sağlık probleminiz ve tedaviniz hakkında sizi doğru bilgilendirme sağlayabilmemiz için yakın zamana ait tetkiklerinizi değerlendirmemiz gerekiyor. Yakın zamana ait yaptırmış olduğunuz tetkiklerinizi 0505 999 1 777 numaralı hattımızdan bizimle paylaşmanız durumunda değerlendirme sağlayıp sizi bilgilendirebiliriz. Sağlıklı günler dileriz…
emekliyim dizlerimde kireçlenmevar bu konuda görüşebilecegim bir dr varmıdır
Merhaba Enver Bey öncelikle geçmiş olsun. Size yardımcı olmak isteriz. Şikayetleriniz doğrultusunda sizi bilgilendirebilmemiz ve durumunuzu değerlendirebilmemiz için yakın zamana ait tetkiklerinizi bizimle 0505 999 1 777 numaralı whatsapp hattımızdan paylaşabilir misiniz? İnceleme sağlayıp tedaviniz ile ilgi sizi bilgilendireceğiz. Sağlıcakla kalın.
Eşim 87 yaşında kireçlenme var. Buna bir tedavi var mı? Yaşina göre ameliyat olmuyor
Merhabalar Leyla Hanım öncelikle geçmiş olsun diliyoruz.Eşinizin durumuyla ilgili olarak kireçlenme genellikle yaşa bağlı bir durumdur ve genellikle yaş ilerledikçe ortaya çıkan bir problemdir. Kireçlenme tedavisinde ameliyat olup olmama kararı, birçok faktöre bağlıdır ve yaş sadece bir etken olarak değerlendirilir.
Eşinizin durumunu değerlendirmek ve uygun tedavi seçeneklerini belirlemek için bizlerle dilediğiniz zaman 0505 999 17 77 numaralı hattımızdan bizlerle iletişime geçebilirsiniz.Sağlıklı günler dileriz.
Merhabalar 40 yaşındayım her iki dizime de kondromalazi patella teşhisi konuldu. En son çektirdiğim röntgen mevcut. Acaba bir değerlendirme yapar mısınız hocam?
Merhabalar Mustafa Bey öncelikle geçmiş olsun diliyoruz. Diz probleminiz ile ilgili sizlerle detaylı görüşme sağlayabilmemiz ve sizlere bilgi verebilmemiz için bizlerle dilediğiniz zaman 0505 999 17 77 numaralı hattımızdan iletişime geçebilirsiniz. Sağlıcakla kalın…