Anestezi Nedir? Çeşitleri, Farkları ve Yan Etkileri
Anestezi düşüncesi birçok hastanın endişelenmesine sebep olmaktadır. Aynı zamanda, cerrahi bir operasyon sırasında bilincin açık veya kapalı olması kişileri korkutabilmektedir. Fakat şunu unutmamanızda fayda var; anestezi, cerrahi operasyon sırasında ağrı ve acı hissetmemeniz için uygulanır. Sadece anestezi ile ilgilenen uzman doktorlar operasyon sırasında durumunuzu sürekli gözlemlemektedir.
Ameliyata girmeden önce anestezi doktorunuz ile kullanılacak anestezi çeşitlerini ve sürecini de konuşmanız mümkündür. Peki, anestezi nedir? Lokal anestezi nedir? Spinal anestezi ne zaman tercih ediliyor? Hangi ameliyatlarda hangi anestezi çeşitleri tercih edilmektedir? Yazımızın ilerleyen kısmında anestezi çeşitleri hakkında daha ayrıntılı bilgiye sahip olabilirsiniz.
İçindekiler:
- Anestezi Nedir?
- Anestezi Çeşitleri Nelerdir?
- Anestezi Çeşitleri Arasındaki Farklar Nelerdir?
- Anestezi Çeşidine Nasıl Karar Verilir?
- Anestezinin Yan Etkileri Nelerdir?
Anestezi Nedir?
Anestezi, bütün uyuşturma çeşitlerinin genel adıdır ve “hissizlik” anlamına gelir. Cerrahi veya girişimsel prosedürlerin gerçekleştirilmesine izin vermek için bilinç kaybı (amnezi), ağrı kontrolü (analjezi) ve kas gevşemesinin bir kombinasyonunun sağlanmasıdır.
Anestezi Çeşitleri Nelerdir?
Gerçekleşecek operasyona göre uygulanan anestezinin de çeşitleri bulunmaktadır. Anestezi çeşitleri dörde ayrılmaktadır. Bunlar;
- Genel anestezi,
- Bölgesel (rejyonal) anestezi,
- Lokal anestezi,
- Sedasyon olarak adlandırılmaktadır.
1- Genel Anestezi Nedir?
Genel anestezi, aastada geri dönüşümlü bilinç kaybının (amnezi), ağrı kontrolünün (analjezi) ve kas gevşekliğinin meydana geldiği anestezi çeşididir. Hastaya; öncesinde damar yoluyla enjeksiyon (intravenöz), sonrasında solunum yoluyla (inhalasyon) anestezik ilaçlar verilmektedir. Peki bu anesteziklerin içerikleri nelerdir?
Genel Anestezide İntravenöz (IV) Yöntemi
“İntravenöz”, Latince kökenli bir kelime olup “damar yoluyla” anlamına gelmektedir. Tıbbi alanda kullanıldığında, ilaçların, sıvıların veya besinlerin doğrudan bir damara enjekte edilmesi işlemine işaret eder. Genel anestezide intravenöz, anestezik ilaçların damar yolundan enjekte edildiği uygulama yöntemidir. Vücuda hızla etki eder ve vücuttan hızla kaybolur. Bu, hastaların ameliyattan sonra daha erken eve gitmelerini sağlamaktadır. İntravenöz anesteziklerinin içeriği şu şekildedir;
- Sodyum tiopental,
- Propofol,
- Etomidat,
- Opioidler (Fentanil, Sufentanil, Alfentanil, Remifentanil)
- Ketamin
İntravenöz (damar yolu) yöntemden sonra anestezi işlemi inhalasyon yöntemiyle devam etmektedir.
Genel Anestezide İnhalasyon Yöntemi
Solumun yoluyla genel anestezinin gerçekleştiği yöntemdir. Yani anestezik gazlar oksijenle birlikte verilmektedir. Bu yüzden, anesteziklerin etkisi daha uzun sürebilmektedir. İnhalasyon anesteziklerinin içeriği ise şu şekildedir;
- Halotan,
- Enfluran,
- İzofluran,
- Desfluran,
- Sevofluran,
- Azot protoksid
Verilen ilaçların etkisinde iken hastanın solunum refleksleri devre dışı kalacağından; hasta entübe edilir ve mekanik ventilatör yardımıyla oksijen solumaya devam eder. Bu süreçte hasta, uzman anestezi ve reanimasyon doktoru tarafından sürekli monitör ekranında temel hayati değerleri izlenmektedir. Operasyon bitene kadar kontrollü dozlarda anestezi gazları solutularak hastanın anestezi altında kalmaya devam etmesi sağlanır.
Açık kalp, beyin ve organ nakli ameliyatları gibi uzun süreli ve kritik operasyonların gerçekleşmesi için genel anestezi uygulanmaktadır.
Genel Anestezinin Süreçleri
Genel anestezi, 3 süreçten oluşmaktadır;
- İndüksiyon: Anestezinin başlangıç aşamasıdır. Hastaya intravenöz ve inhalasyon yoluyla anestezikler verilmektedir. Hasta acı hissetme yeteneğini kaybeder ve uyuduktan sonra entübe edilir. Sonrasında ameliyat başlar.
- İdame: Ameliyat sürecini kapsar ve bu süreçte hastaya inhalasyon yoluyla, kontrollü bir şekilde anestezik gazlar solutulmaktadır. Bu şekilde hastanın operasyon sırasında uyanması engellenmektedir. Hasta, anestezi uzmanları tarafından devamlı takip altındadır ve hastanın durumuna göre anesteziklerin azaltılıp arttırılmasına karar vermektedir.
- Uyanma: Ameliyatın tamamlandığı süreçtir. Bu aşamada anestezik ilaçların verilmesi kesilmektedir. Hasta reflekslerinin ve solunumunun geri gelmesi sağlanmaktadır. Solunum tamamen geri kazanıldığında ve hastanın bilinci nispeten açıldığında hasta, ameliyat odasından uyanma odasına alınmaktadır.
2- Bölgesel (Rejyonal) Anestezi
Bölgesel anestezi çeşitleri, genel anestezinin gerek duyulmadığı durumlarda veya hastanın sağlık durumunun genel anesteziye izin vermediği durumlarda uygulanmaktadır. Bu anestezi çeşitlerinde ameliyat yapılacak bölgenin uyuşturulması yeterli olmaktadır. Bölgesel anesteziler, özellikle alt ekstremite (kalçadan ayaklara kadar uzanan bölge) ameliyatları ve sezaryen doğumda kullanılan bir anestezi çeşitleridir. Sıklıkla duyduğumuz;
- Spinal anestezi,
- Epidural anestezi,
- Kombine spinal epidural anestezi,
- Kaudal blok anestezi, bölgesel anestezinin türleridir.
Bölgesel anestezideki intravenöz uyuşturma yöntemi, omurganın belirli bölgelerine (santral sinir blokları) yapılan enjeksiyonlar yoluyla gerçekleşir.
Spinal Anestezi Nedir?
Spinal anestezi, bel bölgesinden omurganın içine ince bir iğne ile anestezik ilaç enjeksiyonu yapılarak uygulanan bir anestezi yöntemidir. Uygulaması kolay ve sıklıkla tercih edilen bir anestezi çeşididir. Omuriliği saran zarın ve beyin omurilik sıvısının içerisine anestezik ilaçlar enjekte edilir. Bu sayede, omurilik seviyesinde sinirler uyuşturulur. Uyuşma dakikalar içinde başlar ve iğne, uygulanan bölgeden çıkarılır.
Epidural Anestezi
Omuriliğimizi saran iki zarın arasındaki boşluğa (epidural boşluk) enjeksiyon yapılarak gerçekleşen anestezi çeşididir. Epidural anestezide; kateter adı verilen ince, uzun bir tüp kullanılır. Böylelikle anestezik ilaçlar, epidural boşluğa ulaşan bu tüp yoluyla omurgaya enjekte edilir (Resim 3). Enjeksiyon iğnesi bölgeden çıkarılırken, kateter sabit kalır. Buradaki amaç; cerrahi işlem sırasında gerekirse, ek anestezi uygulaması yapabilmektir.
Epidural anestezi çeşidi, normal doğumda ve sezaryende sıklıkla tercih edilmektedir. Bu sayede bilinci açık olan anne, bebeği ile kısa sürede temas edebilmektedir. Epidural anestezi kullanılarak gerçekleşen bu tür doğumlara aynı zamanda “Prenses Doğum” denmektedir.
Kombine Spinal Epidural Anestezi
Spinal ve epidural anestezinin birlikte uygulandığı anestezi çeşididir. Tek doz spinal anestezi, uyuşturma etkisini hızlı gösterir; fakat etki süresi kısadır. Tam tersi; epidural anestezi, uyuşturma etkisini yavaş gösterir ve etki süresi uzundur. Dolayısıyla cerrahi müdahalenin geç başlamasına sebep olur. Bu yüzden her iki anestezi çeşidinin kombine bir şekilde verilmesi dezavantajlarını dengelemektedir. Bu şekilde başarılı bir operasyon gerçekleşmesi sağlanmaktadır.
Özellikle ortopedik cerrahide; yaşlı hastaların ek hastalıkları nedeniyle genel anestezi olamayacakları durumlarda, risk ve ameliyat sonrası ağrı oranını en aza indirmek için bu anestezi türü uygulanmaktadır.
Kaudal Blok Anestezi
Kaudal epidural anestezi çeşidi yetişkinlerde kronik ağrı tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Sakral epidural boşluğa giriş sağlamak için sakral hiatustan bir iğne sokularak gerçekleştirilir.
Bölgesel ameliyatlarda kullanılan başka anestezi çeşitleri de bulunmaktadır. Bu anestezi uygulamaları; vücudumuzun farklı bölgelerinde yer alan sinir bloklarının (periferik sinir blokları), ameliyat yapılacak yere göre uyuşturulması ve postoperatif (ameliyat sonrası) ağrı tedavisi (analjezi) amaçlarını içermektedir.
Uyuşturma işlemi; anestezinin, ilgili sinire zarar vermeden, sinir çevresine enjekte edilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Bu hassas uyuşturma işlemleri, sinir stimilatörü ve ultrasonografi (USG) yardımı ile anestezi uygulanacak bölgenin görüntülenmesi sayesinde kolaylıkla yapılabilmektedir. Periferik sinir bloklarının anestezisi ve analjezik özellikleri hem hastaların çabuk toparlanması hem de özellikle ortopedik ameliyatların uygulanması açısından büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Ortopedik ameliyatlarda uygulama alanlarına göre anestezileri şu şekilde açıklayabiliriz;
Üst ekstremite (el, el bileği, dirsek ve omzu kapsayan bölge) ameliyatları için “brakial pleksus sinir blokları” uyuşturulmaktadır. Brakial Pleksus, omurilikten çıkan sinir köklerinin üç büyük dal halinde seyrederek birbirleri ile bağlantı oluşturduğu, koltuk altı bölgesinde yer alan büyük bir sinir topluluğudur. Bu sinirler kürek kemiği, omuz ve kol kaslarının hareketini ve duyusunu sağlar. Boyundan kola kadar uzanır ve uyuşturma işlemleri şu yaklaşımlar ile gerçekleştirilmektedir;
İnterskalen Blok Anestezi
Boyunda bulunan sinirlerin uyuşturulması işlemidir. Omuz, üst kol ve dirsek ameliyatlarında kullanılabilmektedir. Özellikle omuz ameliyatları sonrasında ağrıyı kontrol altına almak için analjezi olarak da kullanılmaktadır.
Supraklavikuler Blok Anestezi
Köprücük kemiğinin üst kısmında bulunan sinirlerin uyuşturulması işlemidir. Dirsek, kol, önkol ve el ameliyatlarında anestezi ve analjezi olarak uygulanabilmektedir.
İnfraklavikuler Blok Anestezi
Köprücük kemiğinin altında bulunan sinirlerin uyuşturulması işlemidir. Dirsek, kol ve el ameliyatları için uygulanabilmektedir.
Aksiller Blok Anestezi
Koltuk altında bulunan sinirlerin uyuşturulması işlemidir. Ön kol ve el ameliyatları için uygulanabilmektedir.
Ulnar, Radial ve Median Sinir Blokları Anestezisi
Alt ekstremite ameliyatları için ise “lomber (bel) ve sakral (kuyruk sokumu) pleksus sinir blokları” uyuşturulmaktadır.
Siyatik Blok Anestezi
Siyatik sinir vücuttaki en büyük sinirdir. Siyatik sinir çok büyük olduğu için alt ekstremite boyunca birkaç farklı yerden bloke edilebilmektedir. En yaygın yaklaşım kalça ve diz arkasından uyuşturma işlemidir. Siyatik blok anestezinin etki süresi diğer sinir bloklarına göre daha uzundur. Diz artroskopi, bacak ve ayak ameliyatlarında tercih edilebilmektedir.
Femoral Blok (1 in 3) Anestezi
Tek başına üst bacak ameliyatları ve ameliyat sonrası ağrı kontrolü için kullanılmaktadır. Femoral sinir, obturator ve yan kütanöz sinirleri ile birlikte uyuşturulduğunda (1 in 3) sadece üst bacağın ön kısmı değil tüm bacak, kalçayla birlikte uyuşur. Kalça, ön bacak ve diz kapağı cerrahisi veya kalça kırıklarından sonra ameliyat sonrası ağrı tedavisinde uygulanabilmektedir.
Ayak Bileği Sinir Blokları Anestezisi
Siyatik sinirin dalı olan yüzeyel peroneal, derin peroneal, tibial ve sural sinirlerinin ve femoral sinirin uç dalı olan safen sinirinin uyuşturulması işlemini içermektedir. Bilek ve yaygın olarak ayak ameliyatlarında uygulanabilmektedir.
3- Lokal Anestezi Nedir?
Lokal anestezi, küçük cerrahi müdahalelerde veya küçük tıbbi işlemlerde uygulanan bir anestezi türüdür. İşlem sırasında, ağrı hissettirmemesi için anestezi ilaçlar doğrudan tedavi edilecek bölgeye enjekte edilir. Lokal anestezi uygulanan işlem sırasında, hasta tamamen bilinçli kalır ve sadece anestezi yapılan bölge uyuşur.
4- Sedasyon
Ameliyata girecek kişinin stresli olabilme ve kendini ameliyata hazır hissetmeme durumu göz önünde bulundurularak yapılan bir tür sakinleştirici yöntemdir. Sedasyonda hasta bilincini kaybetmez fakat operasyonu da kesinlikle hissetmez. Sedasyon, genel bir anestezi yöntemi değildir. Genellikle lokal anestezi ve bölgesel anesteziyi desteklemek için kullanılmaktadır.
Anestezi Çeşitleri Arasındaki Farklar Nelerdir?
Bölgesel ve lokal anestezi çeşitleri, hastanın durumu ve operasyonun çeşidi gibi faktörler el verdiği sürece, genel anestezinin risklerini en aza indirmek için tercih edilmektedir. Bunun yanında, aynı faktörlere bağlı olarak anestezi çeşitleri de kendi arasında birtakım değişiklikler göstermektedir. Sıkça karıştırılan veya aynı zannedilen anestezi çeşitleri arasındaki farkları yazımızda inceleyelim.
Genel Anestezi ve Bölgesel Anestezi Farkı
Bölgesel anestezi genel anesteziye göre önemli farklar barındırmaktadır. Bunlar,
- Operasyon sırasında hastanın bilincinin açık olması,
- Hastanın havayolu reflekslerini koruması ve solunumunu gerçekleştirebilmesi,
- Şikâyetlerini söyleyebilmesi gibi farklardır.
Bölgesel Anestezi ve Lokal Anestezi Farkı
Ameliyat yapılacak bölgenin büyüklüğüne göre anestezinin bölgesel mi yoksa lokal anestezi mi olacağı belirlenmektedir. Bölgesel anestezide vücudun kol ve bacak gibi daha büyük alanları uyuşturulmaktadır. Lokal anestezide ise operasyon yapılacak bölge daha küçüktür ve sadece o bölge uyuşturulmaktadır.
Spinal Anestezi ve Epidural Anestezi Farkı
- Spinal anestezide tek seferde uyuşturma söz konusudur. Epidural anestezide kateter yoluyla ek doz uygulamaları yapılabilmektedir.
- Spinal anestezide iğne, omurilik sıvısına girmektedir.
- Bunaltı ve kusma epidural anestezide daha az görülmektedir.
Anestezi Çeşidine Nasıl Karar Verilir?
Preoperatif (ameliyat öncesi) bir değerlendirme sürecinden sonra hastanın hangi anestezik uygulamaya uygun olduğu değerlendirilmektedir. Buradaki temel amaç, ameliyat sırasında ve sonrasında gelişebilecek istenmeyen durumları önlemeye çalışmaktır. İlk aşamada hastanın tıbbi hikâyesindeki gerekli bilgiler alınmaktadır. Yani hastanın;
- Yaşı,
- Boyu,
- Kilosu,
- Vücut kitle endeksi,
- Varsa kronik hastalıkları veya geçirdiği ciddi hastalıklar ve operasyonlar,
- Kullandığı ilaçlar,
- Alerjisi ve alışkanlıkları sorulur.
Sonrasında, gerekli kan tetkikleri, EKG ve akciğer grafisi istenir. Bunların yanında anestezi öncesinde ASA (Amerikan Anesteziyoloji Derneği) Sınıflandırması sisteminden de yararlanılmaktadır. ASA Sınıflandırması sistemi, anestezik yaklaşımın ve özellikle monitörizasyon yöntemlerinin belirlenmesi için yararlı olduğu kabul edilen bir değerlendirme sistemidir. Örneğin;
ASA1: Normal, sistemik bir bozukluğa neden olmayan cerrahi hastalık dışında bir hastalık veya sistemik sorunu olmayan sağlıklı bir kişi.
ASA 2: Cerrahi girişim gerektiren nedene veya başka bir hastalığa (hafif derecede anemi, kronik bronşit, hipertansiyon, amfizem, şişmanlık, diyabet gibi) bağlı hafif bir sistemik bozukluğu olan kişi.
ASA 3: Hastanın aktivitesini sınırlayan; ancak güçsüz bırakmayan hastalığı (hipovolemi yanı vücuttaki sıvı hacminin anormal derecede azalması durumu, kalp yetmezliği, geçirilmiş miyokard infarktüsü (kalp krizi), ileri diyabet, sınırlı akciğer fonksiyonu gibi) olan kişi.
ASA 4: Gücünü tamamen yitirmesine neden olup hayatına sürekli bir tehdit oluşturan bir hastalığı (şok, dekompanse kalp veya solunum sistemi hastalığı, böbrek, karaciğer yetmezliği gibi) olan kişi.
Hasta muayene edildikten sonra hangi ASA sınıflandırmasına dâhil olduğu ve hangi anesteziye uygun olduğu belirlenmektedir.
Anestezinin Yan Etkileri Nelerdir?
Yazımızın başında açıklamış olduğumuz gibi anestezi çeşitlerinde, enjeksiyon ve solunum yoluyla belirli anestezik ilaçlar kullanılmaktadır. Bununla birlikte, kullandığımız her ilaçta olduğu gibi anesteziklerin de birtakım yan etkileri bulunmaktadır. Görülebilecek yan etkileri anestezi çeşitlerine göre şöyle açıklayabiliriz;
Genel Anestezide Görülen Yan Etkiler
Genel anestezi, yaşlılar veya diyabet gibi kronik hastalıkları olan kişiler için risk oluşturabilmektedir. Ayrıca bazı hastalarda, özellikle yaşlılarda ve çocuklarda yan etkiler birkaç gün sürebilmektedir. Genel anestezi yan etkileri şu şekilde sıralanabilir;
- Mide bulantısı ve kusma,
- Ağız kuruluğu,
- Boğaz ağrısı,
- Boğuk ses,
- Uyku hali,
- Titreme,
- Kas ağrıları,
- Kaşınma,
- Nadir de olsa yaşlı hastalarda meydana gelen kafa karışıklığı, genel anestezi çeşidinde görülebilen yan etkilerdir. Fakat tüm yan etkilerin geçici olduğunu unutmamak gerekmektedir.
Bölgesel Anestezi Çeşitlerinde Görülen Yan Etkiler
Genel anestezinin yan etkileri görülebileceği gibi bu belirtilerin, genel anesteziye oranla ortaya çıkma ihtimali oldukça düşüktür. Bununla birlikte, hastanın durumuna ve geçirdiği operasyona göre bazı yan etkilerin oluşabileceğini bilmekte ve buna bağlı olarak spinal anestezi ve epidural anestezi türlerinde görülebilecek yan etkileri belirtmekte fayda vardır.
Spinal Anestezinin Yan Etkileri;
- İğnenin beyin omurilik sıvısına ulaşması sebebiyle vücuttan bir miktar atılan omurilik sıvısına bağlı baş dönmesi,
- Düşük kalp atış hızı,
- Düşük tansiyon,
- Mide bulantısı ve kusma belirtileri, yapılan araştırmalarda spinal anestezide görülen yaygın yan etkilerdir.
Epidural Anestezinin Yan Etkileri;
- Kan basıncının düşmesi,
- Bel ağrısı,
- Anestezinin uygulandığı bölgede; kanama, morarama ve şişlik,
- Baş ağrısı, görülebilecek yan etkilerdir.
Nadir görülen bu etkiler dışında bölgesel anesteziler, genellikle herhangi bir yan etki görülmeden uygulanabilmektedir.
Sonuç olarak unutmayınız ki; anestezi doktorunuz, ameliyat öncesinden sonrasına kadar oluşabilecek her türlü istenmeyen durumda yanınızdadır ve güvenliğinizi sağlayacaktır. Bu yüzden; doktorunuza güvenmek, stresinizi hafifletip daha rahat bir operasyon geçirmenize katkı sağlayabilmektedir. Yazımıza dair sormak istediklerinizi bizimle paylaşmak için iletişime geçebilirsiniz.