Diz vücuttaki en büyük ve darbelere en açık olan eklemdir. Diz ağrısı özellikle futbol, basketbol, voleybol gibi temas sporlarında sık görülen diz yaralanmasına bağlı olarak gelişebilir. Ancak günlük yaşamda kaldırımdan inerken dizin burkulması gibi oluşabilecek basit aksilikler de dizde zedelenme ve ağrıya neden olur. Uzun süreli tekrarlayan zorlayıcı hareketler de diz eklemini oluşturan yapılarda yıpranma ve bozulmaya yol açarak diz ağrısı ile sonuçlanabilir.
Diz ağrısı, dizde şişlik, kısıtlılık yapan her türlü zedelenme veya hastalık zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmez ise ileride eklem kireçlenmesine yol açan kısır döngünün başlamasına neden olabilir. Diz ağrısına neden olan sorunlar hızla saptandığında ve erkenden uygun şekilde tedavi edildiğinde, ileride diz eklem kireçlenmesi gelişmesi önlenebilir.
İçindekiler:
- Diz Ağrısı Neden Olur?
- Diz ağrısı teşhisi nasıl konulur?
- Diz ağrısı tedavisi
- Diz ağrısı ameliyatsız tedavi yöntemleri
- Dizin açık cerrahi ile yapılan ameliyatları
- Diz ameliyatlarından sonra iyileşme dönemi
- Diz Ağrıları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Diz ağrısı neden olur?
Diz ağrısı her yaştan insanı etkileyebilen yaygın görülen sorunlardan biridir. Diz ağrısının birçok farklı nedeni olabilir. Diz ağrısı nedenleri genellikle şunlardır:
- Eklem kireçlenmesi (osteoartrit)
- Düşme, burkulma, zorlanma veya yaralanmaya bağlı oluşan travmatik diz ağrısı; kırıklar, diz kapak çıkıkları, eklem kıkırdak hasarları, menisküs yırtığı, bağ yırtılmaları, tendinit, bursit.
- Eklemin yapısal bozukluklarından kaynaklanan diz ağrısı; kemik yapı ve dizilim bozuklukları, diz kapak ağrıları, diskoid menisküs.
- Eklemi etkileyen bir hastalığa bağlı gelişen diz ağrısı; romatoid artrit, lupus, gut gibi romatizmal hastalıklar, hemofili hastalığına bağlı eklem içine kan toplanması.
- Dizde ağrı yapan diğer nedenler; septik artrit (eklemde mikrobik enfeksiyon), osteomiyelit (kemikte mikrobik enfeksiyon), avasküler nekroz (kemik kanlanmasındaki yetersizlik sonucu oluşan kemik doku kaybı), kemik ve kıkırdak ve yumuşak doku tümörleri
- Fazla kilolar; diz eklemine binen yükün artmasına neden olur. Zamanla eklemde hasar ve diz ağrısı meydana gelebilir.
Diz ağrısı teşhisi nasıl konulur?
Diz ağrısının pek çok nedeni olabileceği için diz ağrısı teşhisinde ortopedi doktorunun muayenesi sırasında öncelikle hastanın yakınması ve tıbbi geçmişi hakkında bilgi alınır. Diz ağrısı bir kaza, düşme veya zorlanma sonucunda ani başlangıçlı mı, yoksa uzun süredir var olan ve giderek artan bir yakınma mı öğrenilir. Ani başlangıçlı diz ağrılarında daha çok kırık, çıkık, bağ veya menisküs yırtığı, kıkırdak zedelenmesi gibi durumlar göz önüne alınırken, uzun süredir olan diz ağrısında ise kireçlenme başta olmak üzere çeşitli romatizmal hastalıklar öncelikle düşünülür.
Diz ağrısı teşhisi için diz ekleminin muayenesinden sonra bulgulara göre tahlil, röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi tetkiklerin yapılması gerekebilir. Diz ağrısı nedeni olarak romatizmal hastalık, enfeksiyon gibi bir durumdan şüphelenildiğinde çeşitli kan tahlillerinin yapılması gerekir. Diz ekleminde sıvı artışı ve şişlik varlığında dinamik ultrason ile diz içindeki sıvıyı bir iğne ve enjektör yardımı ile boşaltıp laboratuvara gönderildiğinde, çeşitli yöntemler ile inceleme yapılabilir.
Diz ağrısı tedavisi
Diz ağrısı tedavisi, ağrıya neden olan duruma ve hastanın yakınmalarına göre ameliyat ve ameliyatsız tedavi yöntemleri olarak farklılık gösterebilir. Diz eklemini oluşturan yapılarda ciddi bir hasar veya yaralanma söz konusu değilse genellikle ilk olarak ameliyatsız tedaviler önerilmektedir.
Diz ağrısı ameliyatsız tedavi yöntemleri
Diz ağrısı ameliyatsız tedavi yöntemleri arasında istirahat, ilaç ve dizlik kullanımı, fizik tedavi ve egzersiz, eklem enjeksiyonları ve rejeneratif tedavi yöntemleri bulunur. Bu tedaviler diz ağrısını hafifletmede fayda sağlamadığında ağrının altta yatan nedenine göre cerrahi tedavi seçenekleri düşünülebilir.
Diz ağrısı ameliyatsız tedavi yöntemleri şunlardır:
- İstirahat
- İlaç
- Dizlik
Diz ağrısı bir zorlanma veya burkulmaya bağlı başlamışsa ve muayene incelemeleri sonucunda eklem yapılarında yırtık gibi ciddi bir doku hasarı saptanmadığında dizin zorlanmaması önerilir. Ağrı için gerekirse ağrı kesici ilaç doktor önerisi ile kullanılabilir. Bu dönemde RICE rejimi olarak adlandırılan dinlenme, soğuk uygulama, bandaj ve bacağın kalp seviyesinin üzerinde tutularak dinlendirilmesi gerekebilir. RICE tedavisinin süresi dizdeki yaralanmanın ciddiyetine göre doktorunuz tarafından belirlenir. Dizi dinlendirmek etkilenen bağ, tendon, kas ve kıkırdağın iyileşmesine zaman sağlar.
Genellikle dizdeki ağrı ve şişlik azalmaya başladıktan sonra koltuk değneği ve dizlik kullanarak yürümeye izin verilir. Kullanılan dizliğin tipi ve işlevi diz yaralanmasında etkilenen dokulara ve zedelenmenin şiddetine göre değişir. Enflamasyon tamamen azalıncaya kadar, yaralanmaya neden olan veya dizi strese sokan diğer aktivitelerden kaçınılması gerekir. Tam iyileşmeden yoğun aktiviteye veya spora dönmek, diz ağrısının artmasına neden olur veya dizde başka bir hasar oluşma riskini artırır.
Fizik Tedavi ve Egzersiz
Diz ağrısı tedavisinde fizik tedavi ve egzersiz en önemli uygulamalardan biridir. Diz bölgesindeki kas, tendon veya bağ zorlanmaları sonrası iyileşme döneminde günlük yaşama dönerken dikkat edilmesi gereken konular ve önlemler konusunda doktorunuz sizi bilgilendirir. Aktivite seviyenizi yavaşça artırmak, kaslarınızı güçlendirmenizi ve dizdeki esnekliği artırmanızı sağlarken, tekrarlayan bir yaralanmayı önlemenize de yardımcı olur.
Dize yük vermeyip, birkaç hafta bile vücut ağırlığını bacağa aktarmamak kasların zayıflamasına neden olabilir. Dizi desteklemek ve başka bir yaralanmanın oluşmasını önlemek için güçlü kaslara sahip olmak önemlidir. Şişlik azaldıktan sonra ve önemli bir ağrı olmadan ayakta durup yürüyebildiğiniz zaman, uyluk ve bacak kaslarındaki gücü ve esnekliği yeniden oluşturmak ve ayrıca dizin tam hareket açıklığını geri kazandırmak için fizik tedavi önerilir.
Her tür diz zedelenmesi ve hasarı sonrasında ilk istirahat döneminden sonra dizinizde güç ve esneklik oluşturmanıza yardımcı olabilecek fizik tedavi ve rehabilitasyon programından yararlanabilirsiniz. Diziniz ve kaslarınız güçlendikçe, fizyoterapistiniz daha kuvvetli aktiviteye dönmeniz için size rehberlik eder.
Eklem Enjeksiyonları
Dinlenme ve hareketsiz kalma, diz burkulması, zorlanma veya yırtılma ağrılarında rahatlama sağlamıyorsa, yumuşak dokudaki iyileşmeyi hızlandırmak için bir ilaç enjeksiyonu veya kendi kanınızdan elde edilen bir sıvının enjeksiyonunu önerebilir.
Bu enjeksiyonlar yırtık bir bağ veya menisküsü onaramaz, ancak iltihabı azaltarak daha hızlı iyileşmenize yardımcı olabilir. Diz zedelenmelerinde iyileşme sırasında ağrıyı azaltmak ve tedavinin etkinliğini artırmak için fizik tedavi ve egzersiz ile birlikte enjeksiyonlar önerilmektedir.
Diz Eklemine Kortizon Enjeksiyonu
Kortizon iğnesi olarak bilinen bazı ilaçlar, kortikosteroid grubu ilaçlardan olup eklemde ağrı ve şişliği hafifletmesini sağlayabilen güçlü anti-inflamatuar etkileri vardır. Bazı durumlarda bir iğne ile diz içine yapılan kortizon eklemdeki şişliği, yangıyı ve diz ağrısını hafifleterek rahatlama sağlayabilir. Dize kortizon iğnesi yapılırken genellikle birlikte az miktarda anestezik ilaç de enjekte edilir. Anestezik ilaç, hemen etki göstererek geçici olarak da olsa birkaç saatliğine ağrıyı dindirebilir. Kortizonun etkisi ise iki ila üç gün sonra ortaya çıkmaya başlar. Dize kortizon iğnesi yapıldıktan sonra ağrıyı hafifletmek ve şişliği azaltmaya yardımcı olmak için günde iki veya üç kez soğuk uygulama ve ağrı kesici bir ilaç önerilebilir.
Eklem içi kortizon enjeksiyonunun çok sık kullanılmasının, yumuşak dokular ve kıkırdak üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceği için, genellikle dize yılda iki veya üçten fazla kortizon enjeksiyonu yapılması önerilmemektedir.
Dize trombositten zengin plazma (TZP ve PRP) enjeksiyonu
Kısaca PRP veya TZP adıyla bilinen trombositten zengin plazma enjeksiyonları diz ağrısını hafifleten ve hasarlı dokuda iyileşmeyi uyarıp hızlandıran alternatif bir tedavi yöntemidir.
Kortizon enjeksiyonları yalnızca ağrı kesici ve antinflamatuar etkiye sahiptir. Oysa TZP hasarlı dokunun daha hızlı iyileşmesine yardımcı olmak için dize enjekte edilen, kişinin kendi kanından elde edilen güçlü bir takviyedir. Trombosit açısından zengin plazma, trombosit adı verilen kan hücrelerinin yoğunlaştırılmış halinden oluşur. Trombositler, iyileşmeyi uyaran büyüme faktörleri adı verilen doğal kimyasal maddeleri serbest bırakarak, dokunun daha çabuk ve daha güçlü toparlanmasına yardımcı olurlar. Günümüzde bu enjeksiyonlar doğal, güvenli ve etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir.
Bu işlem için öncelikle koldan bir miktar kan alınır. Ardından trombositleri ve büyüme faktörlerini diğer kan bileşenlerinden santrifüj adı verilen bir makine kullanılarak ayrıştırılır. Ayrıştırılan bu trombosit açısından zengin sıvı diz eklemine bir iğne ile enjekte edilir. TZP enjeksiyonunun etkisi hemen ortaya çıkmayabilir. Belirgin değişiklik genellikle 3-6 hafta içinde hissedilmeye başlanır. TZP enjeksiyonun diz eklemindeki soruna ve derecesine göre birkaç hafta arayla tekrarlanabilir. Kortizondan farklı olarak TZP’nin eklem dokuları üzerine zararlı bir etkisi bulunmamaktadır.
Dize Kök Hücre Enjeksiyonu
Kök hücreler olarak adlandırılan olgunlaşmamış kan hücreleri, hasarlı dokuyu onarmaya yardımcı olanlar da dahil olmak üzere her tür hücreye dönüşebilmeleri bakımından benzersizdir. Diz eklemine enjekte edildiğinde, kök hücreler hasarlı bağ veya kıkırdağın iyileşmesini güçlü bir şekilde uyarıp, desteklerler. Kök hücreler ayrıca yangıyı da azaltırlar. Kök hücre tedavisinin diz ağrısı yaşayan hastalarda iyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olduğu ve klinik olarak çok iyi sonuçlar sağladığı bilinmekle birlikte, etki mekanizması henüz tam olarak anlaşılamamıştır.
Steril bir ortamda yapılan kök hücre alma işleminde önce işlem alanı (kemik veya yağ dokusu) bölgesi lokal anestezik ilaç içeren iğne ile uyuşturulur. Kişinin leğen kemiğindeki kemik iliğinden veya karın çevresi yağ dokusundan şırınga yardımıyla doku alınabilir. Alınan dokunun içinden kök hücreleri içeren bölüm santrifüj adı verilen makine kullanılarak ayrıştırılır. Elde edilen kök hücreden zengin bu solüsyon taze olarak diz içine enjekte edilir.
Ekleme yapılan kök hücre enjeksiyonu tedavisi hemen sonuç vermez ama zamanla kök hücreler, hasarlı dokunun belirgin derecede iyileşmesine yardımcı olabilir. Dize yapılan kök hücre enjeksiyonlarında genellikle 6 ila 8 hafta sonra diz hareketlerinde rahatlama ve ağrıda azalma meydana gelir.
Trombositten zengin plazma ve kök hücre enjeksiyonlarında iyileşme
Trombositten zengin plazma veya kök hücre enjeksiyonu vücudun inflamatuar yanıtını uyararak etki göstermeye başladıkları için, dize TZP veya kök hücre enjeksiyondan sonraki 10 gün boyunca ibuprofen, naproksen, diklofenak gibi ilaçlardan kaçınılmasını önerilir. Bu dönemde hasta anti-inflamatuar ilaçlar alırsa iyileşmenin önemli bir parçasının engellenmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle hastalara enjeksiyon sonrası dönemde olabilecek ağrı veya şişlik için parasetamol grubu ağrı kesici ilaçlar ile bölgeye günde 3 kez 15 dakika buz torbası uygulaması önerilir. Ayrıca hasarlı dokuya yeterli iyileşme süresi sağlamak için, hastaya enjeksiyondan sonraki dört hafta boyunca dizi zorlayacak aktivitelerden kaçınması da önerilir.
Dize yapılan trombositten zengin plazma enjeksiyonundan 2-4 hafta sonra veya kök hücre enjeksiyonundan 6 ay sonra hastanın durumu değerlendirilerek, enjeksiyon yinelenebilir.
Diz Ağrısı Ameliyatı
Ameliyatsız tedavi yöntemleri fayda sağlamadığında diz ağrısı tedavisinde ameliyat seçenekleri değerlendirilir. Dizde gelişen ciddi bağ veya menisküs yırtıklarından sonra dizin işlevini eski haline getirmek için genellikle cerrahi tedavi gerekir.
Başta menisküs yırtıkları olmak üzere, ön çapraz bağ yırtığı, arka çapraz bağ yırtığı, iç ve dış bağ yırtıklarında onarım veya yeniden yapılandırma için kapalı artroskopik ameliyatlar uygulanır. Açık ameliyatlar ise genellikle diz bölgesi kırıklarında veya diz protezi ameliyatlarında kullanılan cerrahi yöntemlerdir.
Ağrıya neden olan duruma göre diz ağrısı tedavisinde ameliyat yöntemleri şunlardır:
Dizin artroskopik cerrahisi (kapalı ameliyat)
Diz artroskopisi ön çapraz bağ yırtığı, arka çapraz bağ yırtığı veya menisküs yırtıklarında, hasarlı bozuk parçaları çıkarmak, dokuyu onarmak veya yeniden yapılandırmak için uygulanan kapalı bir cerrahi tedavi yöntemidir. Bu yapıların birinden fazlası hasar görmüşse veya beraberinde diz ekleminde kıkırdak dokuda da hasar varsa, artroskopi sırasında hepsine müdahale edilerek cerrahi tedavi gerçekleştirilebilir.
Diz artroskopisi günübirlik bir cerrahi işlem olup genellikle hastalar ameliyat günü akşamı evlerine dönebilirler. Diz artroskopisinde genel veya spinal anestezi kullanılarak ameliyat gerçekleştirilir. Diz artroskopisinde yapılan çok küçük kesilerden yerleştirilen küçük aletler ile eklem içine ulaşıldığından, açık ameliyatların aksine kas veya diğer yumuşak korunmuş olur. İşlem sırasında kesilerden birine, ucunda ışık ve kamera bulunan, artroskop adı verilen kalem büyüklüğünde bir alet yerleştirilir. Böylece diz içinin görüntüleri bir bilgisayar monitöründe yansıtılarak cerrahın eklem içini görüp değerlendirmesi ve cerrahi işlemi yapması sağlanır.
Menisküs yırtıklarında duruma göre hasarlı bölümün kesilip çıkarılması ve onarımı artroskopik olarak yapılır. Ön çapraz bağ yırtığı gibi durumlarda hastanın bacağının başka bir bölümünden alınan küçük bir tendon veya bağ dokusu parçası ile otogreft oluşturularak bağ yeniden yapılandırılır. Bazı durumlarda ise bir doku bankasından allogreft alınıp artroskopik cerrahi ile kişiye yeni bağ oluşturulmasında kullanılabilir. Diz eklemine grefti takmak için uyluk ve alt bacak kemiklerinde birkaç küçük tünel oluşturulur ve yeni bağ malzemesini yerinde tutmak için küçük metal vidalar ve düğmeler kullanılır. Zamanla, dizde grefti çevreleyen doku ile kemik arasında bütünleşme olur ve oluşturulan bu yeni bağ, kişinin eski doğal bağı kadar güçlü ve esnek hale gelir.
Diz kireçlenmesinin erken dönemlerinde artroskopik olarak bazı girişimler yapılabilir. Eklem içine düşen kıkırdak kireç parçaları temizlenebilir veya eklem hareketini bozan aşınarak yırtılmış menisküs bölümü çıkarılabilir.
Dizin açık cerrahi ile yapılan ameliyatları
Dizdeki dış yan bağ veya iç yan bağ yırtıklarının onarımında veya yeniden yapılandırmasında bazen açık ameliyat teknikleri de kullanılabilir. Açık yan bağ ameliyatında cerrah, yaralanan bağın konumuna bağlı olarak dizin iç veya dış tarafı boyunca bir kesi yapar. Yaralı bağa erişince dokuyu dikerek onarabilir veya duruma göre yırtık bağın yerine allogreft dokusu kullanmayı tercih edebilir. Bir allogreft takmak için cerrah, uyluk ve alt bacak kemiklerinde birkaç küçük tünel oluşturur ve yeni bağ malzemesini yerinde tutmak için küçük metal vidalar ve düğmeler kullanır.
Diz kireçlenmesindeki altın standart tedavi olan diz eklem protez ameliyatı da açık cerrahi ile yapılan bir ameliyattır. Diz protezi ameliyatında bozulmuş eklem yüzeyleri kesilerek çıkarılır ve yerine yapay implantlar takılır. Günümüzde diz eklem protezi ameliyatları yine açık olarak ancak robot yardımı ile de uygulanabilmektedir.
Diz ameliyatlarından sonra iyileşme dönemi
Diz ameliyatlarından sonra iyileşme dönemi uygulanan cerrahi yönteme göre ve kişiden kişiye farklılık gösterir. Diz artroskopisi günü birlik bir işlem olup, hastalar genellikle aynı gün evlerine dönerler. Artroskopik cerrahiden farklı olarak dize uygulanan açık ameliyatlardan sonra ise, hastanın gözlem için bir veya iki gün hastanede kalması gerekebilir.
Dize uygulanan ameliyatın tipine göre hastaneden çıkarken hastaya evde dizin zorlamadan hareket etmesine yardımcı olmak için bir dizlik veya koltuk değneği verilebilir. Genellikle ameliyattan sonraki ilk hafta boyunca dinlenme, soğuk uygulama, kompresyon ve bacağın kalp seviyesinden yüksekte tutularak uzatılması önerilir. Evde yapılması gereken egzersiz programına uyulması ameliyat sonrası iyileşme ve diz hareketinin normalleşmesi için önemlidir. Ayrıca düzenli olarak pansuman ve kontrollerin yapılması gerekir.
Diz ameliyatından iki hafta sonra, kesiler düzgün şekilde iyileşmiş ise cerrah dikişleri alır. Ayrıca hastanın genel durumu ve dizin hareket açıklığı değerlendirilir. Genellikle ameliyattan iki ila üç hafta sonra şişlik ve ağrı azaldığında, fizik tedavi ve rehabilitasyon programına başlanması önerilir.
Fizik tedavi dizdeki gücün, esnekliğin ve hareket açıklığının arttırılmasında önemli rol oynar. Fizik tedavi ve rehabilitasyon programı her hastanın dizindeki duruma, ameliyatın özelliklerine göre, kişinin ihtiyaç ve hedeflerine göre özelleştirilmelidir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon programı sürecinde ileride spor sırasında dizin nasıl korunacağı, kasların nasıl güçlendirileceği ve gelecekte dizde yaralanma olmasının nasıl önlenebileceği konusunda da hastaya bilgiler verilir. Dize uygulanan cerrahi tedavi yöntemine ve her hastanın iyileşme durumuna göre günlük hayata, işe veya spora dönüş zamanı belirlenir.
Diz Ağrıları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Genç yaşta diz ağrısı neden olur?
Diz ağrısı her yaştan insanı etkileyebilen yaygın bir sorundur. Genç yaşta diz ağrısı genellikle dizin aşırı kullanımına bağlı olmakla birlikte düşme, burkulma, zedelenme ve spor yaralanmaları sonucunda meydana gelebilir. Patellafemoral ağrı olarak bilinen diz kapağı ve çevresindeki ağrı, bağ ve tendon yaralanmaları, menisküs yırtıkları, juvenil artrit gibi çocuklarda meydana gelen artrit tipi genç yaşta diz ağrısına neden olan durumlardan bazılarıdır.
Diz ağrıları nasıl geçer?
Diz ağrısını geçirmek için uygulanacak tedavi yöntemleri ağrının kaynağına bağlıdır. Zorlanma veya burkulmaya bağlı oluşan ağrılar genellikle istirahat, ağrı kesici ilaç veya dizlik kullanımı, RICE uygulaması gibi yöntemlerle geçirilebilir. Fizik tedavi ve egzersiz, eklem enjeksiyonları gibi yöntemler de ameliyatsız tedavi seçenekleridir. Yaralanma veya ciddi doku hasarı gibi nedenlere bağlı olarak ani başlayan şiddetli ağrılarda mutlaka doktora başvurulması gerekir.
Diz ağrısı olanlar yürüyüş yapabilir mi?
Diz ağrısı olanlar için yürüyüş faydalı veya zararlı olabilir. Düşme, yaralanma veya zedelenme gibi durumlarda genellikle dizi strese sokan aktivitelerden kaçınılması ve istirahat edilmesi önerilir. Diz kireçlenmesine (osteartrit) bağlı diz ağrılarında ise yürüyüş gibi hafif yoğunlukta egzersizler kas ve eklemlerin güçlenmesine, kilo kontrolünün sağlanmasına yardımcı olur.
Diz ağrısı için ne zaman doktora görünmeliyim?
Diz ağrısına eşlik eden eklemde şişlik, kızarıklık, sertlik, ateş gibi belirtilerin varlığında ve diz ağrısı günlük aktiviteleri engelleyecek kadar şiddetliyse vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekir.
Diz ağrısı için hangi bölüme gitmeliyim?
Diz eklemi kemikler, kaslar, bağlar ve tendonlardan oluşan karmaşık bir yapıdır. Bu nedenle, diz ağrısının teşhisi ve doğru tedavi planı için kas-iskelet sistemi sağlığını kapsayan Ortopedi ve Travmatoloji bölümüne gidilmelidir.
Diz ağrısı pek çok farklı sebeple ortaya çıkabildiği gibi tedavi seçenekleri de farklılık gösterir. Diz ağrısı tedavisinin doğru planlanması için ağrının altta yatan sebebinin doğru tespit edilmesi önemlidir.
Diz ağrısı sorunlarında, bilimsel gelişmelerin ışığında modern teknolojilerin kullanıldığı güvenilir tanı ve tedavi yöntemleri için bizimle iletişime geçebilirsiniz.